NATO destekli saray darbesi çöktü

GİRİŞ: 11.01.2022 06:28      GÜNCELLEME: 11.01.2022 06:28
Rasthaber -  İlk teşhisimiz doğru çıktı.

Bazı batı muhibbi gazetecilerin iddiası yalanlandı.

Olaylar ne halk ayaklanmasıydı, ne de Nursultan Nazarbayev işin içindeydi.

Kazakistan’da yaşanan şey, aynı bizdeki gibi iç ve dış destekli NATO darbe girişimiydi.

Darbeyi püskürten Kazak yönetimi bunu resmen açıkladı.

Orada bizdekine ek olarak dışarıdan gelen Selefi teröristler de kullanılmıştı.

Gazeteci Pepe Escobar, CIA, MI6 ve diğer NATO istihbarat örgütlerinin topladıkları IŞİD veya El Kaide bağlantılı selefi teröristleri, Batı Asya ve Afganistan’dan, önce Kırgızistan’a, ardından da Kazakistan’ın gerçek merkezi Almatı’ya soktuklarını ileri sürdü.  Kazakistan’ı çok iyi bilen eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek de bunu doğruladı. Rus Sputnik ajansı da Kırgızistan’dan 200 dolar karşılığı Almatı’ya gelen ve yakalanan Vikram Ruzakhunov isimli bir Kırgız’ın resmini ve ifadelerini yayımladı. Ruzakhunov, Tacik ve Özbek vatandaşları ile birlikte Almatı’ya uçtuklarını söyledi.

Özbek gazeteci ve bölge uzmanı Üzülbek Ergaşev, Almatı'daki isyanların en az 6 ay önceden planlanmış ve profesyonel olarak koordine edildiğini söyledi.

Ergaşev, Almatı’daki kaynaklarının “Ayaklananlar, yağmalayanlar bizim şehrimizden değildi. SUV'larda kamuflaj giymiş, Kazak olmayan yabancıların da aralarında olduğu kişiler eylemleri koordine etti" dediğini aktardı.

Üzülbek Ergaşev, kalabalığın bu kadar iyi organize edilmiş, hızlı eylemlerde bulunamayacağını vurgularken, “Kaos bir emirden sonra başlatıldı” dedi.

O emri veren, cuntanın lideri muhtemelen, şimdi vatana ihanet suçlamasıyla tutuklu bulunan eski Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Kerim Masimov idi. 

Kerim Masimov ilginç bir figür.

Nursultan Nazarbayev döneminde 2 kez başbakanlık yapmış, hep üst düzey görevlerde bulunmuş bir isim.

Nazarbayev’in kendi isteğiyle devlet başkanlığından ayrılması sonrası beklentisi onun yerine geçmekti.

Ancak Nazarbayev, onun yerine daha çok güvendiği Kasım Cömert Tokayev’i destekleyince mevcut yönetime kinlenmiş.

Nazarbayev’in ona güvenmemesinde, yarım kan Uygur kökenli olan Masimov’un Batı ile sıkı fıkı ilişkileri olduğu belirtiliyor.

Biden ile birlikte fotoğrafları twitterde pek çok hesabı süslemekte.

Ayrıca Türkiye’den de Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu ile yakınlığı biliniyor.

Masimov ile ilgili eski bir yazı araştırma yaparken gözüme çarptı.

Eurasianet sitesinde 25 Ekim 2019’da yayımlanmış bir yazıda bazı ipuçları var.

Almatı’da yaşayan “serbest gazeteci” (The Economist, Guardian, Independent, Moscow Times, CPJ vs hepsine yazan bir CIA/MI6 ajanı şüphelisi mi desek?) Joanna Lillis’in kaleme aldığı yazıda, Nazarbayev’in görevi bırakmasından 6 ay sonra Güvenlik Konseyi Başkanı ve Ulusun Lideri sıfatıyla Tokayev’in yetkilerini kırpan bir yeni düzenleme çıkarılması üzerine kurulu.

Buna karşı 9 Ekim 2019’da Tokayev’in yayımladığı kararnameyi cumhurbaşkanlığı web sitesine koydurtmayan ismin Kerim Masimov olduğu belirtiliyor.

Yazıda bunun bir tür ‘darbe’ olduğu yorumu yapılıyor. 

DARBECİ MASİMOV KİMDİR?

Yine “kulağı delik” Joanna Lillis’ten alıntılayalım: “1965 yılında, o zamanlar Tselinograd olarak adlandırılan ve şimdi Kazakistan'ın başkenti olan Nur-Sultan olan bir Sovyet taşra kentinde doğan Masimov, 1980'lerde Moskova'da Arapça ve Pekin'de Çince çalışarak başarılı bir dilbilimci oldu. Ayrıca Kazakistan'da yönetim alanında yüksek lisans yaptı.

İyi bağlantıları olan bankacı: 1990'ların ortalarında, birçok kişinin yeni Kazakistan'ın yeni doğmakta olan finans sektöründe servet kazandığı bir dönemde bankacılıkta çalıştı.

Halyk Bank'ta yönetim kurulu başkanı olarak bazı güçlü bağlantılar kurdu: Bankanın sahibi Dinara Kulibayeva ve Nazarbayev'in kızı ve damadı olan kocası Timur'du.

Siyasi ağır sıklet: Masimov daha sonra Nazarbayev'in siyasi ekibinde sadık bir adam oldu ve başbakan olmadan önce çeşitli şekillerde ulaştırma bakanı, ekonomi bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. 2007'den 2012'ye ve 2014'ten 2016'ya kadar iki kez başbakanlık yaptı. Başbakan olarak Masimov genellikle gelecekteki cumhurbaşkanı olarak yorumlansa da onun karışık Kazak-Uygur etnik kökeni, insanların safkan bir Kazak lider beklediği bir ülkede onu geride bırakacak bir faktör olarak görülüyordu. Masimov Uygur anne ve Kazak babadan geliyordu. 2016 yılında Nazarbayev, onu Milli Güvenlik Konseyi başkanı olarak atamıştı.”

Kazak lider Tokayev, Masimov ile birlikte başka yöneticilerin de işin içinde olduğunu, bunların 20 bin kadar yerli ve yabancı eylemciyi Almatı ve çevresine soktuklarını ayrıca silah dağıttıklarını söyledi.

Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü olağanüstü toplantısında konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Bu Kazakistan’a karşı saldırı, bir saldırganlık eylemidir. Uluslararası teröristlerin ülke dışındaki kamplarda eğitimden geçtikleri açık ve nettir. Kazakistan devletine yönelik tehdidi, dış ve iç güçler yaratmıştır. Mesele gaz fiyatları değildir” dedi.

Kazakistan Devlet Başkanı Tokayev de “Yakın zamanda, dünya kamuoyu kendi muhakemesini yapabilsin diye ülkemize karşı düzenlenen terör saldırısının nasıl hazırlandığı ve yapıldığına ilişkin ek deliller sunacağız” diye konuştu.

Putin ayrıca yaşananları Ukrayna’daki Amerikancı darbenin ilk kıvılcımının ateşlendiği Ukrayna Maydan olaylarına benzetti ve “Protestoların desteklenmesi adına Maydan’a özgü teknolojilerden istifade edildi. İyi organize olmuş ve açık bir biçimde yönetilen militan grupları kullanıldı” dedi.

Kırgızistan Başbakanı Caparov da, Kazakistan'daki istikrar bozucu unsurların Orta Asya'daki diğer ülkelere geçme riskinin mevcut olduğuna dikkati çekti.

KGAÖ toplantısında Afganistan’daki durum yüzünden Tacikistan ve Özbekistan’a önem verilmesi gerektiği üzerinde fikir birliğine varıldı.

Öte yandan bazı Batılı gazetecilerin, “olaylarda CIA ve MI6’in yanı sıra Türkiye’nin de parmağı vardı” iddiaları, bizzat Tokayev tarafından imalı bir biçimde yalanlandı.

Tokayev, KGAÖ’ye teşekkür ederken, kendilerine destek olan Türkiye’ye de şükranlarını iletti.

Sözün özü, Kazakistan’daki batı destekli saray darbesi çökertilirken, Asya’da Amerikan varlığı artmadı aksine önümüzdeki günlerde azalacağının işaretini verdi.

Çin ve Rusya arasında denize çıkışı olmayan Kazakistan’da Ukrayna benzeri bir renkli devrim yapmanın imkansızlığı ile Türk Dünyası’nda NATO kafasıyla hareket etmeni fanteziden başka bir şey olmadığı ortaya çıktı.     

Biden yönetiminin Ukrayna ve NATO görüşmeleri öncesinde Rusya’yı arkadan vurma hamlesi boşa çıkmış oldu.

PENTAGON’A AİT BİYOSAVAŞ LABORATUVARI

Bu arada Kazakistan’daki ABD Savunma Bakanlığı’na bağlı bir biyosavaş laboratuarı üzerindeki spekülasyonlar da Kazak yetkililerce yalanlandı.

Olaylar esnasında bazı teröristlerin buraya girerek ölümcül virüsleri serbest bıraktığı ve ölenlerin olduğu yolundaki iddialar Rus TASS ajansında yer bulmuştu.

Resmi Rus haber ajansı TASS, 'kimliği belirsiz kişiler' tarafından ele geçirildiği iddia edilen sosyal medya raporlarını ve 'tehlikeli patojenlerin sızabilmesi için kimyasal koruma giysilerindeki uzmanların laboratuvarın yakınında çalıştığını' yazmıştı.

Almatı'daki Merkezi Referans Laboratuvarı'ndan sorumlu sağlık bakanlığı, "İddialar doğru değil. Tesis korunuyor" açıklamasını yaptı.

Laboratuvarın varlığı tartışmalıydı ve 2020'de Kazakistan, biyolojik silah yapımında kullanıldığını resmen reddetti.

O zaman, Kazak hükümeti şunları söyledi: 'Kazakistan'da hiçbir biyolojik silah geliştirilmiyor - ve başka hiçbir devlete karşı hiçbir araştırma yapılmadı.'

Laboratuvar 2017 yılında inşa edildi ve özellikle tehlikeli enfeksiyonlar ile salgınlarının incelenmesi için kullanıldığı bildiriliyordu.

Almatı’daki laboratuarda tehlikeli patojenlerin de depolandığı iddiaları epey yaygındı.

veryansın

YORUMLAR

REKLAM