Medya da arka arkaya çıkan iki haberden ilki medyada cumartesi
günü “Gazze’nin yüzde 90’ı aşırı aç” başlığı altında yer aldı.
Aslında bu hususun bilinmeyen bir yanı yoktu. Çünkü İsrail dünyanın dört bir
köşesinden gönderilen yardımları Filistinlilere ulaştırmıyor, ulaşmasını
engelliyor. Bu hususta medyaya da çok haber intikal ediyor. Hatta İsrail’in
bombardıman ve saldırılarla öldüremediği Filistinlileri aç bırakarak öldürdüğü
tartışmaları bile gündeme geldi. Kısacası Filistin’de İsrail’in tek hedefinin
bu bölgeyi boşaltmak ve işgal etmek olduğunun bilinmeyen bir yanı da kalmadı.
Elbette, bombardımanla katledemediği Filistinlileri aç bırakarak öldürmeye
devam etmesini izah edecek kelime bulmakta insan zorlanıyor.
Gazze’ye gıda girişinin İsrail tarafından engelleniyor
oluşu söylediklerimizi doğrulamaya yetiyor sanırım. Bu vahşet, Filistinlilere
duydukları kin ve nefreti gidermeye yetmiyormuş gibi dünkü gazetelerde,
“Mezardaki cesetleri çıkarıp buldozerle ezdiler” başlıklı haberi görünce
sinirden başım dönmeye, yüreğim titremeye başladı. Bir yandan her gün
sürdürdükleri bombardımanlarla cinayetlerini sürdürenler, bir türlü duydukları
kinden kurtulamıyor, yaptıklarının muhasebesini yapmaya gerek duymuyorlar. Bununla
yetinmeyip katlettikleri insanların cesetlerini mezarlarından çıkartıp
buldozerle eziyor olmalarının mutlaka psikologlar tarafına incelenmesi gerekir.
Çünkü önce İsraillilerin ruhsal bir incelemeden geçirilmeleri gerekiyor. Çünkü
yaptıkları, işledikleri cinayetler anlık bir öfke patlaması ile ortaya
çıkmıyor. İşledikleri cinayetlerin ardından galiba bu insan saymadıkları
bedenlere de neler yapabiliriz diye düşünüyor, sonuçta ya açlıktan öldürmek ya
da mezarlardaki cesetleri çıkartıp onları ezerek yok etmeye, bozulmuş ruhsal
dengeleri tedavi etmeye çalışıyor olabilirler.
Kısacası orta ruhsal dengeleri içlerindeki kin ve nefretle
bozulmuş olanlar yeni uygulamalar gündeme getiriyorlar. Söz konusu hasta
tiplerin bu yaptıkları da içlerinin rahatlamasına yetmeyecek, yeni bir takım
işkence ve yaptırımlar araştıracaklardır. Bu bakımdan önce İsraillilerin ruhsal
durumlarının incelenmesi gerekiyor. Çünkü kesinlikle işledikleri cinayetlerin
ve uyguladıkları işkencelerin ruh sağlığı yerinde olanlarda görülmesi mümkün
değil. Öyle olunca vahşetin kendiliğinden son bulmasını beklemek vahşetin
sürdürülmesi anlamına geleceği için, toplu tedavi sanıyorum olaya bir çözüm
getirebilir.
Yukarıda sadece iki günde gazetelere yansıyan vahşeti
hatırlattım. Halbuki hemen her gün insan aklının almayacağı cinayetler
işleniyor ve bu da İsrail ve de destekçisi ABD tarafından normal bir
eylemmiş gibi takdim ediliyor. Bunun yanında mülteci kampları, okullar,
ibadethaneler bombalanıyor ve insanlar topluca katlediliyor. Hem de İsrail önce
sözünü ettiğim mekanların güvenli olduğunu, insanların oralara sığınmasını
istiyor, ardından toplanmış olan Filistinlileri toplu katlediyor. Bu
yapılanların bir izahı mümkün olabilir mi? Olsa olsa bunlar akli dengelerini
yitirmiş, akıl sağlıkları bozulmuş, bunun tedavi edilmesi gerekir yorumu
yapılabilir. Bunun da mümkün olmadığını biliyorum. Sadece belki yaşananlar
karşısında yaşadığım çaresizlik beni böyle düşünmeye sevk etmiş
olabilir.
milligazete