Önceki gün Lübnan’da Hizbullah militanlarının ve farklı alanlarda görev yapan elemanlarının taşıdığı çağrı cihazları uzaktan gönderilen sinyalle aynı anda patlatıldı. Patlamalarda 14 kişi yaşamını yitirdi, 200’i ağır 2800 kişi yaralandı.

Dün ise aynı İsrail bu kez bazı telsizleri, bilgisayarları, radyoları ve farklı cihazları patlatarak 20 kişiyi öldürdü ve 450 kadarını yaraladı.

Yazılanlara bakılırsa Hizbullah dört ay önce aracı bir şirket kullanarak bu cihazları üreten ama sahiplerinin Amerikalı olabileceği bir Macaristan şirketinden almış. Yine yazılanlara bakılırsa Mossad üretim aşamasında bu cihazlara patlayıcı yerleştirilmiş ve gönderilen sinyalle cihazların ısısı yükseltilerek patlatılması sağlanmış. Cihazları üreten ana şirket Tayvan’da ve bu ülke İsrail’le işbirliği yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dostu olan Macaristan Başbakanı Victor Orban ise İsrail’in katil Başbakanı Netanyahu’ya çok yakın . Dünyayı karıştıran ve bu amaçla CİA ile işbirliği yapan bildik George Soros ise Macar kökenli Yahudi bir iş insanıdır.

Ne demişler!

“Tüfek îcâd oldu mertlik bozuldu”.

Kalleşlik diz boyu.

Ruh hastası ve katil Netanyahu ve ekibinden başka türlüsü beklenemezdi. Ölen ve yaralanların ezici çoğunluğu sivil ve hiç biri silah taşımıyordu. Yaklaşık bir yıldır Gazze ve Batı Şeria’da ezici çoğunluğu kadın ve çocuk 50 bin Filistinliyi öldüren, 120 binini yaralayan ya da sakat bırakan, Hamas lideri İsmail Heniye’yi Tahran’da ve bir çok Hizbullah komutanını Lübnan’da öldüren İsrail’den her şey beklenir. Ruh hastası Netanyahu hiç çekinmeden kimyasal, biyolojik hatta nükleer silah bile kullanabilir.

Sonuçta o ve onun gibi İsrail nüfusunun ezici çoğunluğu Avrupa başta olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinden Filistin’e gitmiş ve ‘Nil’den Fırat’a Büyük İsrail Devletini’ kurmak için HERKESİ öldürmeye başlamış ve öyle devam ediyorlar.

İnançları onlara öyle davranmalarını emrediyor.

Adamlar; ‘Mısır, Türkiye, Irak ve Suudi Arabistan’nın yarısıyla birlikte Filistin, Ürdün, Lübnan ve Suriye bizim’ diyorlar.

Onlar diyor ve öldürüyor ama her fırsatta ‘Kudüs kırmızı çizgimizdir’ diyen Arap ve Müslüman ülke yönetimlerinin büyük bölümü bu katil İsrail’le işbirliği yapıyor ya da işlediği cinayetleri farklı nedenlerden dolayı görmemezlikten geliyor. Durum böyle olunca Türkiye’de tartışması devam eden ‘kişisel verilerin çalınması’ konusu önem kazanıyor. Çünkü çalındığı söylenen veriler Mossad’ın eline geçtiyse herkes için bir tehlike var demektir. Mossad bu verileri nerede ve nasıl kullanabilir bilinmez ama diğer kaynaklardan sağladığı bilgilerle birleştirerek farklı planlar yapabilir ve uygulayabilir. Batı medyasında sık sık çıkan haberlere bakılırsa Mossad ve İsrail’in farklı kurumları; X, İnstagram, Facebook ve benzeri sosyal medya platformlarından ve WhatsApp gibi şifreli haberleşme ağlarındaki tüm kişisel bilgilere rahatlıkla ulaşabilmektedir.

Özetle kişisel bilgilerimizin tümü ya da bir bölümü Mossad’ın elinde olabilir. Doğruysa Mossad er ya da geç mutlaka kullanır. Belki de Lübnan’da yaptığı gibi cep telefonlarımızı, tabletlerimizi ya da bilgisayarlarımızı hekleyerek hepimize zarar verebilir. 17-25 Aralık 2013 sürecinde FETÖ’cular dönemin Başbakanı Erdoğan dahil çok sayıda devlet adamını, gazeteciyi( ben dahil) ve farklı kişilerin telefonlarını dinlemişti. O sıralar yazılanlara bakılırsa FETÖ’cular bu işi Mossad, CİA ve Alman istihbaratı adını yapmıştı. Mossad’çılar ise önceki yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Üsküdar’daki evinin fotoğraflarını çekerken yakalandı ancak İsrail Cumhurbaşkanı Herzog arayınca bırakılmışlardı. Sonrasında farklı zamanlarda çok sayıda Mossad ajanı yakalandı ve önceki gün bazıları altı yıl hapisle cezalandırıldı.

Ama öncesinde 31 Mayıs 2010’da Mavi Marmara gemisine saldıran İsrail ordusu on Türk vatandaşını öldürmüştü. Aralık 2016’da İsrail devleti Mavi Marmara’da öldürülenlerin ailelerine 20 milyon dolar bağışta bulununca

AKP iktidarı dosyayı kapattı. Sonrasında İsrail’le bir kavga ettik bir barıştık ve hikaye öyle devam etti ve ediyor.

Ticaret de öyle.

İsrail’in kalleşçe öldürdükleri kimin umurunda!

tele1