Birinci aşama 2025 yılı Eylül ayına kadar sürecek.
Gazetecilere konuşan üst düzey yönetim yetkilisi, “İlk aşamada, küresel
koalisyonun Irak’taki askeri misyonunu, Birleşik Ortak Görev Gücü Doğal
Kararlılık’ı sonlandıracağız ve koalisyon güçlerinin Irak’taki belirli
yerlerdeki varlığını karşılıklı olarak belirlenen şekilde sonlandıracağız.”
diye konuştu (Breaking Defense, 27 Eylül 2024).
Yetkili, “Amerikan askerlerinin Irak’tan topyekun olarak
çekilmeyeceğini, fakat yeniden düzenleneceğini” özel olarak vurguladı. Basına
yansıyan bilgilere göre ilk aşama bu ay başlıyor. İkinci aşama ise 2026 yılı
sonuna kadar devam edecek.
ERBİL’DE KALACAK
Eylül ayı başında Reuters, bu anlaşma çerçevesinde Irak
genelinde yüzlerce Amerikan askerinin çekileceğini, kalanların ise Irak’ın
kuzeyinde kalmaya devam edeceğini bildirmişti. İngiltere merkezli ajansın
haberine göre, koalisyon güçlerinin tamamı Eylül 2025’e kadar Anbar vilayetinin
batısındaki Ayn el-Esed hava üssünden çekilecek ve Bağdat’taki varlıkları
önemli ölçüde azaltılacak, kalan ABD’li ve diğer koalisyon askerleri 2026 yılı
sonuna kadar Irak’ın kuzeyindeki Bölgesel Yönetim’in merkezi Erbil’de kalacak
(Reuters, 6 Eylül 2024).
İKİNCİ İSRAİL’İ GÜVENCEYE ALMAK
Resmi rakamlara göre Irak’taki 2 bin 500, Suriye’deki
900 Amerikan askerinin çekilmesi tartışması, her ne kadar son dönemde İsrail’in
Gazze’deki savaşı yayma eylemleri nedeniyle arka plana düşmüş görünse de,
Washington’daki ana gündem maddelerinin başında geliyor. Irak’tan olduğu gibi,
Suriye’den de çekilme yönündeki hazırlıklar daha önce basına yansımıştı (Bu
konuyla ilgili bkz. Fikret Akfırat, ABD Suriye’den nasıl çekilir, Aydınlık, 14
Mart 2024).
ABD’deki “müesses nizam”ın Kasım ayında yapılacak olan
Başkanlık seçimleri öncesinde, Irak ve Suriye konusunda bir yol haritasını
uygulamaya başlaması bekleniyor.
Amaç, seçilecek yeni başkan kim olursa olsun uygulamaya
devam etmek zorunda kalacağı bir planın başlatılması. “Çekilme” planlarında en
hassas nokta, ABD’nin 40 yıllık stratejisinde kilit hedef olan İkinci israil’i
güvenceye alacak bir yeniden yapılanma oluşturmak. Irak ile yapılan anlaşmadan
görüleceği üzere, bunun için kuzeydeki Bölgesel Yönetim’i güvenceye almak için
askerlerin o bölgede bırakılması kararlaştırılıyor.
SURİYE’DEKİ TEKLİF
Peki Suriye’deki Amerikan askeri şemsiyesi altındaki PKK/YPG
yapılanması nasıl güvenceye alınacak? ABD yönetimi, Suriye’deki Amerikan
askerlerinin varlığını hem Suriye’ye, hem Rusya’ya, hem de Türkiye’ye karşı
pazarlık kozu olarak masaya getiriyor. Şam’a, “Türkiye’nin bölgeye girmesini
istemiyorsan, özerk bölgeyi kabul et” diyen ABD, Moskova’ya da “Şam’a bu planı
kabul ettir, biz de çekilelim” diyor.
Esas bomba teklif ise Ankara’ya yapılan.
Washington Ankara’ya, “Biz çekilelim, hem Irak’ta hem de Suriye’de Kürtlerin
hamisi siz olun” havucunu uzatıyor. ABD’nin Ankara’ya, “böylece İran’ın bölgede
artan ağırlığını da birlikte ortadan kaldırmış oluruz” dediğini de
vurgulayalım.
Ankara’da ABD’nin bu havucunu yutma eğiliminin belli
ölçülerde olduğu görülüyor. Oysa böyle bir havucun kabul edilmesi Türkiye’nin
bölünmesine giden yolu açar ve felaket olur. Ankara’nın son iki yıldır izlediği
Washington ile uyumlu bir rotaya girme siyaseti, adım adım Türkiye’nin mlli
güvenliğine yönelik tehditleri giderek daha fazla büyütüyor.
Fikret Akfırat/aydınlık