Keşke Hacı Kasım Burada Olsaydı

GİRİŞ: 19.01.2025 16:42      GÜNCELLEME: 19.01.2025 16:42
Rasthaber -  1-Sayın Cumhurbaşkanımız Dr. Pezeşkiyan, Rusya’daki ekonomik aktörlerle yaptığı toplantıda, ABD’nin İran’a uyguladığı haksız ve yasa dışı yaptırımlarla mücadelede en etkili yollardan biri olabilecek bir noktaya değindi. Pezeşkiyan bu toplantıda İran’ın sahip olduğu sayısız imkân ve potansiyele değinerek şunları söyledi: ‘İran, Rusya ve Çin ekonomik işbirliklerini artırarak ABD’ye yaptırım uygulayabilir. Peki nasıl?

2-2018 yılının sonlarında, Almanya’nın Tahran Büyükelçisi, Almanya Dışişleri Bakanı’nın danışmanının İran’a geleceğini ve Keyhan gazetesinin genel yayın yönetmeniyle görüşmek istediğini bildirdi. Dışişleri Bakanlığı’nın ülkenin dış politikasında ön saflarda olduğuna inanarak, her zaman olduğu gibi bu konuda bakanlıktan izin aldık ve o dönem Dışişleri Bakanı Yardımcısı olan Dr. Irakçı ile görüştük ve kendisi bu görüşmeyi memnuniyetle karşıladı ve bazı tavsiyelerde bulundu. Ertesi gün, Almanya Dışişleri Bakanı’nın danışmanı Keyhan’a geldi. Sohbet sırasında kendisine şu soruyu sorduk: ‘Siz (ABD ve Avrupa), İran, Rusya ve Çin’e yaptırım uygularken, bu ülkelerin kendi ihtiyaçlarını karşılayarak size karşı güçlü bir kutup oluşturmasından ve size meydan okumasından endişe etmiyor musunuz?’ Almanya’nın danışmanı da “Zaten bu konu Almanya Dışişleri Bakanlığı’nda da konuşuluyor” dedi.

3-Hürmüz Boğazı, ABD ve Avrupa yaptırımlarına karşı İran’ın güçlü kozlarından biridir ve İran’ın Rusya ve Çin ile işbirliğinde önemli bir rol oynayabilir. Sayın Pezeşkiyan’ın bahsettiği, ABD ve Avrupa yaptırımlarına karşı Rusya ve Çin gibi iki güçle koordinasyona İran İslam Cumhuriyeti'nin yapabileceği en önemli katkılardan biri olabilir. Keyhan gazetesi olarak bu konuda ve bu güçlü araç ve onun kullanılması gerektiği hakkında defalarca yazılar yazdık. Hürmüz Boğazı’nın dünya çapında en yoğun trafiğe sahip ikinci boğaz olduğunu ve günde yaklaşık 18 milyon varil petrolün geçtiğini, bunun da tankerlerle taşınan dünya ham petrolünün yüzde 42'sine denk geldiğini açıklamıştık. İran, 1958 Cenevre ve 1982 Jamaika sözleşmelerine dayanarak, ulusal çıkarlarını tehdit eden bir durumda Hürmüz Boğazı’nı tüm petrol tankerlerine, ticari mal ve silah taşıyan gemilere kapatma hakkına sahiptir ve düşman ülkelerin İran karasularında bulunan bir boğazdan geçişine izin verilmesinin hiçbir nedeni yoktur. Savaşan ülkelere ait petrol tankerleri ve ticari mal taşıyan gemilerin Hürmüz Boğazı'ndan geçişine izin vermemek İran'ın tartışmasız ve yasal hakkıdır.

4. Dikkat çekici olan nokta ise şu ki, Keyhan'da ABD ve Avrupa'nın yaptırımlarına ve zorbalıklarına karşı bu aracın kullanılması gerektiğinden bahsettiğimizde, ülke içinden ve dışından birbirine paralel iki tepkiyle karşılaştık. Bu öneri Amerikalı ve Avrupalı ​​yetkilileri çok kızdırdı, Batılılar ve bazı reformcular Keyhan'la hukuki dayanak ve delillerle mücadele edemeyince bu öneriyi reddettiler. Yukarıda bahsedilen öneriyle dalga geçtiler! Şimdi bu konuda başka bir noktaya dikkat edin:

5. Haziran 2018’de dönemin Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Batılılara şu açıklamayı yaptı: ‘Siyasetten biraz anlayan bir kimse İran'ın petrol ihracatını durduruyoruz demez. Bizim birçok boğazımız var ve Hürmüz Boğazı bunlardan sadece bir tanesi.’ Ruhani’nin bu açıklamasından sonra İmam Hamanei şöyle buyurdu: ‘Cumhurbaşkanı’nın Avrupa ziyaretindeki “İran'ın petrolü ihraç edilmezse bölgedeki hiçbir ülke petrol ihraç etmeyecektir” yönündeki bu açıklaması önemli ve rejimin politikalarını yansıtan bir yaklaşımdır. Dışişleri Bakanlığı cumhurbaşkanının bu tür yaklaşımlarını ciddi şekilde takip etmelidir.’

6. Aynı dönemde Şehit General Kasım Süleymani, Ruhani’ye bir mektup yazarak şöyle dedi: ‘İran İslam Cumhuriyeti'nin petrolü ihraç edilmezse, tüm bölgenin petrol ihracatının garantisi olmadığı ve İran İslam Cumhuriyeti'nin Siyonistlere karşı tutumu konusunda yaptığınız ve medyaya yansıyan çok değerli açıklamalarınız, gurur ve onur kaynağıdır. Bu yerinde ve doğru açıklamalarınızdan dolayı elinizden öpüyorum ve İslam Cumhuriyeti’nin menfaatine olan her türlü politikada hizmetinizdeyiz.’

7-Sayın Pezeşkiyan’ın Rus ekonomi aktivistleriyle yaptığı toplantıda yaptığı açıklamalar, Ruhani'nin yorumlarının rengini ve kokusunu taşıyordu . Ancak bu konunun peşine düşmenin Sayın Ruhani'nin vizyonunda ve karakterinde yeri yoktu. Ancak Şehit Süleymani'nin bu açıklamaları desteklemesi, bu vizyonun hayata geçirilmesinin sadece mümkün değil, aynı zamanda gerekli olduğunun da bir göstergesi olmuştur ve olmaya devam etmektedir ve ABD ve Avrupa'dan gelebilecek yaptırımlara, tehditlere ve şantajlara karşı güçlü ve etkili bir araç olarak kullanılabilir. Bu kolu kullanmak İran'ın yasal hakkıdır. Bu konunun açıklaması şudur; 1958 Cenevre Sözleşmesi'nin 14 ila 23. maddeleri ile 1982 Jamaika Sözleşmesi'nin 17 ila 37. maddeleri karasuları ve gemilerin geçiş hakkı konusuna ayrılmıştır. 1958 Cenevre Sözleşmesi'nin 14. maddesi, karasularında kıyısı olsun veya olmasın tüm ülkelerin gemilerinin geçişine izin verirken açıkça şunu vurgulamaktadır: Gemilerin geçişi kıyı ülkesine (burada İran İslam Cumhuriyeti bulunmaktadır) herhangi bir zarar vermemelidir. Aynı maddenin 4. fıkrasında ise “Geçiş ve seyrüsefer, kıyı devletinin huzuruna, düzenine veya güvenliğine zarar vermediği ölçüde zararsızdır” denilmektedir. Sözleşmenin 16. maddesi ise gemilerin geçişinin zararsız mı yoksa zararlı mı olduğunun belirlenmesi sorumluluğunu su yolunun kıyı devletine yüklemektedir.

8. Sonuç olarak, Sayın Cumhurbaşkanının bu inkılabi duruşunu takdir ediyoruz ve eğer Şehit Kasım Süleymani bugün aramızda olsaydı, “ki şehitler diridir ve Hacı Kasım bizi görmektedir”, muhtemelen Dr. Pezeşkiyan’a hitaben şöyle derdi: “Tutumunuz ve duruşunuz gurur ve onur kaynağıdır.”

Hüseyin Şeriatmedari

YORUMLAR

Haci Bayazit 8 saat önce
Allah(c.c) alemleri Kur-an’ı Azim’deki Hükümlerine boyun eğmiş düzende yaratmıştır; ancak Batini ve zahiri bu hüküm ve gelişmeleri Kur-an’ı temiz el ile göbeğinden yukarda taşıyanlar ile yolu alemlerin emniyeti islamın sağlam kulpa bağlanıp Allah(c.c)ın kulları üzerinde nimetini tamamladığı yolu İmam Ali(a.s)a çıkanlar bilir. İran İslam Cumhuriyeti alemlerin emniyeti islamın dünyada tek ana üssü ve Gögküpbe’nin Direği’dir; bundan dolayı Gaybi yardımlar ile desdeklenmekte’dir… ancak bu yol da aşk ile takip/mücadele etmek şarttır. Allah(c.c) alemleri duş/din ahlak maneviyat ve doğruluk/adalet üzerine bina etmiştir; hesabın görülmesi hakkın onurlanıp batılın cezalanlaması için… alemde Allah(c.c) yarattığı bütün olaylar bu ilahi kurala bağlı islam üzerinden iki hal’den birine uygun gelişir. Gayri İslami alem bilerek veya bilmeden siyasi ve maddi beklentisi ile iki hal Hak/Rahmani veya Batıl/şeytani tarafa meyleder aynı safta vaziyet alır… İran İslam Cumhuriyeti AB ve ABD’nin İran’a yaptırım veya herhangi bir dayatmayı düşünmemesi için İran İslam Cumhuriyet İran Meclis kapısına Mahmut Ahmedinaj ile Şehit Seyyid İbrahim Reisi’nin aşk kumaşı ile işlenmiş iki elbisesi asmalı elbiselerin üzerine uyduğu siyasiler Meclise girmeli ülkeyi aşk ile ileri taşıyacak tasarım ve plan üzerinde çalışmalı; elbiselerin uymadığı siyasi ve akademisyenler gerisin geri gidip kendisini hızaya çekmeli… zira İmam Ali(a.s)ın Velayetine bağlı İran bu alemde nerde bir haksızlık işgal zorba var ise haksızlığa karşı mücadele etmek ile sorumludur.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM