İran’ın tüm şehirlerinde çeşitli törenler düzenlendi.
“Kahrolsun ABD”, “Kahrolsun İsrail”, “İsrail yok olacak” gibi sloganların
atıldığı yürüyüşlerde İran halkı devrime olan bağlılığını bir kez daha ortaya
koydu. Etkinliklere 7’den 70’e toplumun her kesiminden İranlı katıldı. İran
Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan başta olmak üzere hükümet yetkilileri, İran
Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı General Hüseyin Selami ile üst düzey askeri
yetkililer, halkla iç içe yürüyüş meydanlarında hazır bulundu.
İran’ın etkili ve eski gazetelerinden Kayhan’ın genel yayın
yönetmeni ve baş yazarı Hüseyin Şeriatmedari
son yazısında bu destansı yürüyüşün mesajlarını değerlendirdi.
Şeriatmedari’nin yazısı şöyle:
2. Düşmanların 22 Behmen’e (11 Şubat) uzanan günlerde attıkları
boş naralar ve rüzgâr gibi savrulan umutları, Cemel Savaşı öncesi ve sonrasında
her iki taraftaki savaş kışkırtıcılarının (bu konuda buna Amerika ve
müttefikleri diyebilirsiniz) boş sözlerini ve asılsız iddialarını hatırlatıyor.
İmam Ali (a.s) o savaş meydanının iki yanında toplanan iki
orduyu anlatırken şöyle buyuruyor:
“Gök gibi gürlediler, şimşek gibi çaktılar. Ancak korkuyla
kala-kaldılar, dağıldılar. Biz ise çakmadan gürlemeyiz, yağmadan akmayız.”(Nehcü’l
Belağa/Hutbe:9)
2-Günümüz gerçekleriyle de örtüşen istatistiklerin biri,
İslam İnkılabının zaferi sırasında hayatta olanların yüzde 70'inden fazlasının
vefat ettiğidir. Ancak 22 Behmen (11 Şubat) yürüyüşüne katılanların sayısı her
geçen yıl artmaktadır.
Bu, İslam İnkılabının zaman içinde sönüp gitmediğini, hatta
üçüncü, dördüncü nesillere ve… aktarıldığını açıkça göstermektedir. 22 Behmen
(11 Şubat) yürüyüşlerinde ve özellikle dünkü yürüyüşte gençlerin etkileyici ve
coşkulu katılımı, bu kutlu olayın gerçekleştiğinin bir başka göstergesidir.
3-Milletin zekâsı ve bilinci ve üstün hesaplama gücü dünkü destanın bir başka özelliğiydi. Bunun açıklaması şudur;
yazının devamı şudur...
https://rasthaber.com/tr/haber/yazar-haberleri/damla-denizle-oldugu-zaman-denizdir-142868