Arap ve Müslümanların meseleleri, direniş şehidi Seyyid
Hasan Nasrallah'ın düşüncelerinden ve yaklaşımından hiçbir zaman uzak
olmamıştır. O, tüm hayatını, evlatlarını, en yakın dostlarını ve Hizbullah'ın
en iyi gençlerini bu dava uğruna feda etmiş ve Arap ve Müslümanların en önemli
meselesi olan Filistin yolunda şehit düşmüştür.
Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın Filistin Davasının
Canlandırılmasındaki Önemli Rolü
Şehit Seyyid Hasan Nasrallah önderliğindeki Lübnan Hizbullah
Hareketi hiç şüphesiz Filistin davası için büyük çabalar ve fedakarlıklar
sergiledi. O şehit cihatçı hayatının başlangıcından, gençliğinden Hizbullah
Genel Sekreteri olduğu zamana kadar Filistin'i her zaman pusula ve yol
gösterici olarak gördü ve Hizbullah'ın Filistin ve halkından asla
vazgeçmeyeceğini söyledi.
Kendi güvenliğini düşünen Siyonist rejim, yürüttüğü komplolarla
dolaylı olarak Hizbullah'tan direniş çalışmalarını ve Filistin'e verdiği
desteği bırakmasını istemişti. Ancak şehit Seyyid Hasan Nasrallah, Filistinli
çocuklar güvende olmadığı sürece güvenliğin olmayacağını, Hizbullah'ın Siyonist
düşmanı asla resmen tanımayacağını ve hatta tüm Araplar Filistin'i terk etse
bile Lübnan direnişinin Filistin'in yanında kalacağını kararlılıkla vurguladı.
Hizbullah’ın şehit liderinin bu onurlu duruşu, (İsrail ile
normalleşme anlaşması imzalayan) Arap rejimlerinin ve hatta kendisini
Filistin'in temsilcisi olarak gören Filistin Özerk Teşkilatı’nın
Amerikan-Siyonist düşmana teslim olduğu ve Filistin halkına mümkün olan en
büyük ihaneti işlediği bir ortamda ortaya çıkmıştır. Aksa Tufanı savaşında
gördüğümüz gibi, Arap yöneticiler, Filistin davasına destek verdiklerini
defalarca iddia etmelerine rağmen, Gazze halkına tek bir ilaç paketi bile
göndermedikleri gibi, perde arkasında Siyonistlerle işbirliği yapmışlardır.
Elbette Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın Filistin davasına
gösterdiği büyük ilgi, onun İslam ümmetinin diğer meselelerinden ve
sorunlarından habersiz olduğu anlamına gelmiyordu. O, Filistin'e ek olarak
diğer Arap ülkelerini de Siyonist-Amerikan düşmanının komplolarından ve
saldırılarından koruyan özel bir liderdi.
Şehit Hasan Nasrallah liderliğindeki Hizbullah’ın, 2003
yılında Irak topraklarının Amerikan birlikleri tarafından işgal edildiğinde,
Amerikan düşmanına karşı başlatılan mücadelede Irak halkını ve direnişini nasıl
desteklediğini hiç kimse unutamaz.
Şehit Nasrallah’ın Bahreyn Yaklaşımı
Şehit Seyyid Hasan Nasrallah Bahreyn’deki iktidarın zulmüne
Bahreyn halkının haklarını korumada önemli rol oynamış ve onlara yardımcı olmak
için büyük çaba sarf etmiştir. Bazı nedenlerden dolayı Bahreynlilere yaygın ve
kamuoyu desteği sağlanaması mümkün değildi. Ama buna Hizbullah’ın şehit lideri,
Bahreyn meselesinin ve bu ülke halkının maruz kaldığı ve kalmaya devam eden
zulmü hiçbir zaman gözardı etmedi. 16 Şubat 2021'deki konuşmasında Bahreyn
milleti ve ülkenin devrimi konusuna değine Şehit Nasrallah, "Şeyh İsa
Kasım başkanlığındaki alimleri tarafından yönetilen Bahreyn milleti, zulme
karşı büyük bir ayaklanma başlattı. Bu mazlum insanlar, doğal haklarını geri
almak için ayağa kalktı ve bu şekilde birçok fedakarlık yaptı, birçok şehit ve
yaralı verdi ve binlercesi esir alındı. Bahreyn halkı bugün ülkelerinin İslam
ümmeti içindeki doğal yerini yeniden kazanması için seslerini yükseltti.Zalim
ve yozlaşmış yöneticiler Bahreyn'i Siyonist düşmanla normalleşmenin üssü haline
getirip Filistin davasına ve İslam ümmetinin kutsal değerlerine ihanet ettikten
sonra aziz ve sabırlı Bahreyn halkı Filistin davasına bağlı kalmıştır."
demişti.
Bahreyn halkının meselelerine olan ilgisini dile getiren 14
Şubat Koalisyonu Siyasi Ofisi Direktörü Dr. İbrahim El-Aradi, Şehit Seyyid
Hasan Nasrallah'ın Kur'an-ı Kerim ve İmam Hüseyin (a.s) mektebinin bir
evladı olduğunu ve İmam Humeyni (r.a), İmam Musa Sadr ve İran İslam
Devrimi Lideri İmam Hamanei'nin yolunu izlediğini belirterek, ‘’Şehit Seyyid
Hasan Nasrallah'ın Bahreyn milletine desteği tarihi bir duruştu ve Bahreyn
halkı, Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın sözlerinde ve söyleminde her zaman yer
alıyordu.’’
Şehit Nasrallah'ın Suriye İç Kirizinde Suriye Halkına
Desteği
Ancak 2011 yılında patlak veren Suriye iç krizi ve ABD'nin
Suriyelilere karşı başlattığı büyük küresel savaş sırasında, Şehit Seyyid Hasan
Nasrallah liderliğindeki Hizbullah, Suriye’nin ulusal egemenliğini ve halkını
savunmak için Lübnan’ın en iyi gençlerini ve direniş komutanını feda eden ilk
direniş gruplarından biriydi.
Stratejik ilişkiler konusunda uzman ve yazar Dr. Taleb
İbrahim, Şehit Seyyid Hasan Nasrallah'ın tarihi bir aşamada Siyonist düşmanla
büyük bir mücadeleye girdiğine, İslami direniş grupları ile Arap etnik grupları
arasında olağanüstü bir koordinasyon ve uyum yaratmayı başardığına inanıyor.
Öyle ki, Şii’lerin yanı sıra Sünniler de Şehit Hasan Nasrallah'ı tüm Arap-İslam
dünyasının ‘’en büyük şeref sembolü’’ olarak görüyorlar.
Şehit Nasrallah Yemen'i Siyonizm'e Karşı Mücadele için
Nasıl Yetiştirdi?
Burada Şehit Seyyid Hasan Nasrallah’ın Yemen halkının
özgürlük ve egemenlik haklarını destekleme ve ABD liderliğindeki Arap
ülkelerinin Yemenlilere karşı başlattığı saldırıları reddetme konusundaki
rolünden de bahsetmeliyiz. Arap-Amerikan koalisyonunun Yemen'e karşı saldırgan
savaşı sırasında, Şehit Nasrallah bu ülkeyi desteklemek için kararlı bir duruş
sergiledi.
Arap dünyasının neredeyse tamamının Yemen'e karşı seferber
olduğu bir durumda Şehit Nasrallah Yemen'deki gelişmeler konusunda en başından
itibaren açık ve net bir söylem benimsedi. Yemen savaşıyla ilgili ilk
konuşmasında, Yemen'e yönelik askeri saldırının, ABD ve Siyonist rejimin
çıkarları doğrultusunda Ortadoğu haritasını değiştirmeyi amaçlayan geniş ve
kapsamlı bir planın parçası olduğunu vurguladı.
Yemenlileri direnişin sembolü olarak nitelendiren
Hizbullah’ın şehit lideri, Yemen’in Amerikan-Siyonist ekseninin
komplolarına karşı duran direniş ekseninin temel direklerinden biri olarak
kabul edildiğini çok iyi biliyordu.
Şehit Nasrallah'ın Amerikan İşgaline Karşı Irak Halkına
Verdiği Destek
Irak da her zaman Şehit Nasrallah’ın ilgi odağı olmuştur.
Direniş şehidi Nasralalh Şubat 2003'te Irak Savaşı'ndan sonra yaptığı ilk
konuşmada, bu savaşın boyutlarını ve hedeflerini açıklamış, Amerika'nın
iddialarının yalanlarını ortaya koymuştur.
Şehit Seyyid Hasan Nasrallah bu konuşmasında, ABD'nin Irak'a
karşı savaştaki ana hedefinin, iddia ettiğinin aksine, Irak halkını kurtarmak,
Kuveyt ulusunu desteklemek veya Saddam rejimini devirmek olmadığını vurguladı.
Şehit Nasrallah, ‘’Bu nedenle, dünyada hiç kimse Amerikalılara yardım etme
hakkına sahip değildir ve Irak'taki ABD işgal güçleriyle herhangi bir politik
veya başka türlü işbirliği yasaktır.’’ demişti.
Şehit Hasan Nasrallah ayrıca, Irak'ta Amerikan-Batı işgalci
koalisyona karşı Arap-İslam girişimiyle desteklenmesi çağrısında bulunmuştu.
Irak Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Dr. Mahmud El
Haşimi ise, ‘’Şehit Seyyid Hasan Nasrallah, genel olarak Arap-İslam ümmetinde
ve özel olarak da Irak halkı arasında direnişin büyük bir sembolüdür ve
Hizbullah Genel Sekreteri olarak görev yaptığı 30 yılı aşkın süre boyunca tüm
zamanını Filistin davasının ve İslam ümmetinin diğer meselelerinin
savunulmasına adadı.’’ değerlendirmesinde bulundu.