Zengezur: Koridor Değil Kapan...

GİRİŞ: 25.07.2025 21:14      GÜNCELLEME: 25.07.2025 21:14
Rasthaber -  Ermenistan, Zengezur Koridoru'nu fiilen ABD'ye bırakıyor. Bölgedeki jeostratejik dengeleri sarsacak bu adım, ABD ve İsrail'e Kafkasya'da yeni bir nüfuz alanı açıyor. Türkiye sadece Rusya ve İran ile ilişkilerini kökten sarsacak bir yola sürüklenmiyor ayrıca kendi güvenliğini de tehlikeye atıyor.

Ermenistan hükümeti, Zengezur Koridoru’nun kendisine ait 42 kilometrelik bölümünü 99 yıllığına ABD’ye devretmek üzere Washington’la anlaştı.

İspanyol haber sitesi Periodista’nın Fransa’daki Ermeni diasporasından ulaştığı ve Aydınlık kaynaklarınca da doğrulanan gizli muhtıraya göre, İran sınırı boyunca uzanan Sünik bölgesinde ekonomik ve askeri nitelikte bir koridor kurulması planlanıyor. Sünik, Asya’dan başlayıp Azerbaycan’ı Nahçıvan’a oradan da Türkiye’ye bağlayan Zengezur Koridoru’nun kilit halkasını oluşturuyor. 2020 Dağlık Karabağ Savaşı sonrası Nahçıvan yolunun açılması, Azerbaycan’ın temel taleplerinden biriydi.

KUZEYDOĞU KUŞATMASI

Amerikan projesi, müttefiklerine kesintisiz ticaret akışı vaat ediyor, ancak Kafkasya’da yeni bir Soğuk Savaş’ı -hatta daha da kötüsü, bir sıcak çatışmayı- tetikleme riski taşıyor. Proje sadece Rusya ve İran’ı değil, Türkiye’yi de çevrelemeye yönelik stratejik bir kuşatma hamlesine dönüşme potansiyeli barındırıyor.

PARALI ASKERLERE EMANET

Plan uyarınca, koridor bir Amerikan firması tarafından yönetilecek; güvenlik, özel askeri şirketlerden (PMO) sağlanacak bin silahlı görevliye emanet edilecek. Her ne kadar anlaşmada koridorun Ermenistan egemenliğinde kalacağı ifade edilse de, PMO güçlerinin konuşlandırılması bölgenin fiilen Erivan’ın denetiminin dışına çıkması anlamına geliyor. Bu şirketler, çoğunlukla ABD ve Batı ordularından emekli paralı askerlerden oluşuyor.

EKONOMİK KONTROL DE ABD'DE

Finansal yapı da Washington lehine şekillendirilmiş durumda. Koridordan sağlanacak gelirin yüzde 40’ı Amerikan işletmeci firmaya aktarılırken, Ermenistan yalnızca yüzde 30’luk bir payla yetinmek zorunda kalıyor. Bu da ekonomik egemenliğin kısıtlandığına işaret ediyor. Periodista, “Trump Köprüsü Ulaştırma Koridoru’nun Kurulmasına Dair Mutabakat Muhtırası” başlıklı belgenin Ermenistan, Azerbaycan ve ABD tarafından imzalandığını yazdı.

BARRACK: DEVREYE GİRDİK SORUNU ÇÖZDÜK

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack da 17 Temmuz’da yaptığı açıklamada Washington’un bölgeyi “kiralamak” istediğini duyurmuştu. Barrack, gazetecilere verdiği demeçte Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki koridor sorunlarının “ABD sayesinde” çözüleceğini ileri sürdü:

“Taraflar yalnızca 32 kilometrelik bir yol için karşı karşıya geliyor, ancak konu basit değil, on yıllardır süren bir sorun. Sonuçta devreye giren Amerika, 'Tamam, bu işi biz üstleniyoruz. 32 km’lik yolu 100 yıllığına bize verin, siz de ortak kullanın' teklifinde bulunuyor.”

SORUNLAR 'TARAFSIZLIK' KİSVESİYLE AŞILDI

Azerbaycan, süreç boyunca Ermenistan’dan Nahçıvan’a uzanacak bir ulaşım koridoru açmasını talep etti. Ancak Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, bu ay başında teklifi reddetti. Koridorun Azerbaycan denetimine geçmesinin mümkün olmadığını belirten Paşinyan, meselenin karşılıklı toprak bütünlüğü ve eşitliğe dayalı bir çerçevede çözülmesi gerektiğini savundu. ABD'nin projeye “tarafsızlık” kisvesiyle dahil olması, Paşinyan’ın itirazlarını etkisizleştirmiş görünüyor.

KORİDORUN POTANSİYELİ

Forbes dergisi ise Barrack’ın açıklamasının hemen ardından ABD’nin koridora hâkim olma niyetini yazdı ve projeyi, Amerika'nın bölgedeki nüfuzunu artırmak için gösterdiği “yaratıcı” bir girişim olarak nitelendirdi. Dergiye göre, koridorun potansiyel yıllık geliri 50 ila 100 milyar dolar arasında. Ayrıca yapılacak lojistik yatırımlarla ticaret hacminin hızla artacağı öngörülüyor.

AVRUPA'NIN RUS GAZI İHTİYACINA MERHEM

Forbes, koridorun Azerbaycan’ın Türkiye üzerinden Avrupa’ya petrol ihracatını genişletmesine imkân tanıyacağını belirtiyor. Avrupa Birliği, Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’dan enerji alımını azaltma çabasında ve bu tür alternatif hatlara sıcak bakıyor. Dolayısıyla, projenin bu haliyle hayata geçmesi Avrupa’nın enerji güvenliği açısından da cazip.

Dergi şu analizi ekliyor:

“Avrupa’nın 2030’a kadar Rusya dışı kaynaklardan 20 milyar metreküp ek doğalgaza ihtiyacı olacak. Ermenistan ile Türkiye arasındaki sınırların normalleşmesi, Hazar rezervlerine erişimi artırabilir ve BP gibi şirketler için ithalat maliyetlerini yüzde 10-15 oranında düşürebilir.”

'ULUSAL İHANET'

Ancak Periodista, mutabakatın Ermenistan içinde ve diasporada ciddi tepki topladığını vurguluyor. Paşinyan’ın bu şartları kabul etmesi birçok kişi tarafından “ulusal ihanet” olarak görülüyor. Egemenlik haklarının adım adım devredildiği öne sürülüyor.

ABD ÜZERİNDEN İSRAİL NÜFUZUNU ARTIRACAK

Bu gelişme, Trump döneminde ABD’nin bölgeden çekileceği yönündeki iddiaların fiilen geçersiz kaldığını da gösteriyor. Washington’a bağlı askeri unsurların koridorda kalıcı hale gelmesi, İran sınırında ve Rusya’ya komşu bir noktada Amerikan varlığını tahkim etmeye dönük daha geniş bir stratejinin parçası. Bölgedeki ABD yanlısı unsurların varlığı, mevcut jeopolitik dengeleri ciddi biçimde sarsma potansiyeli taşıyor. Ayrıca İsrail’in, Azerbaycan üzerinden geliştirdiği ilişkilerle birlikte ABD aracılığıyla İran sınırına daha etkin şekilde nüfuz edeceği öngörülüyor.

BİR TAŞLA DÖRT KUŞ

Zengezur Koridoru’nun açılması tek başına olumsuz bir gelişme olarak görülemez. Asıl mesele, iplerin kimin elinde olacağıyla ilgili. Türkiye’ye önemli kazanımlar sağlayacağı öne sürülen mevcut proje, yalnızca Ankara’nın Moskova ve Tahran’la ilişkilerinin gerilmesine yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin kuzeydoğusunun ABD tarafından kuşatılması sonucunu da doğuracak. Oysa koridorun açılması konusunda daha önce Türkiye, Rusya ve Azerbaycan mutabakata varmıştı, kontrol ise sonradan sessizce ABD'nin inisiyatifine geçti.

 aydınlık

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM