GÜNÜMÜZ REJİMLERİ

Devlet yönetiminde, seçme ve seçilme hakkından yararlanma, askeri komutanlık mertebesinde, ticarette, toprak sahipliğinde, hak sahipliğinde ve meclislerde yer alabilmeniz için Demo-Krat, yani dem; kan, krat; nakış edilmiş, tescil edilmiş, kayıtlı, kimlik sahibi olmalıydınız. Bu haliyle kan kardeşliği veya kan bağına hâsıl olmalıydınız. Bu kardeşlik ve bağ için ancak soylu Asur zürriyetinden gelmiş veyahut o soylu zürriyet için üstün fedakârlıklar ve hizmetlerde bulunmuş olmanız gerekirdi. Aksi takdirde bu haklardan yararlanamazdınız. Demo-Kratyalarda kavga hâkim aile içinde veya asiller arasında hâsıl olurdu. Kaka-Kratya (Kaka-Krasi) ise dışkı kardeşliği veya dışkı bağı ile ortaya çıkan günümüz rejimlerinin ürünüdür. Buradaki kavga Kaka-Kratlar ile daha kötü kokan Kaka-Kratlar arasında hasıl olmaktadır.

KAKA-KRATLAR İÇİN BATAKLIK HAZIRLAMAK

Bir Kaka-Krat olan Ahmet Şara’dan bir Demo-Krat çıkarmak sinekten bal almayı ummak gibidir. El-Colani lakaplı Ahmet Şara’nın ondan daha kötü kokan Kaka-Kratlarla başı dertte. ‘Sünnilerin Ensarları’ ile IŞİD adlı Kaka-Kratlar daha az Kaka-Krat görünümlü “Sünni” Şara rejimine savaş ilan etmiş. Bu Kaka-Kratlar uluslararası mahfillerin kullandığı en münasiplerdir.

Bir projeyi hayata geçirecekleri vakit en kötü kokan Kaka-Kratlar için uygun bataklık hazır hale getirilir. Korkunç kokmaları için iyice pişirilir. Ardından kontrol etmek, taksim etmek ve merkezi devletten koparmak istedikleri bölgelere yönlendirilir. “Çok kötü kokan Kaka-Kratlarla mücadele ediyoruz, savaşıyoruz, sahada bize yardımcı olan daha hoş kokan ‘Kara Gücümüz’ Kaka-Kratlarla sizin ve alemin temizliği için canhıraş çarpışıyoruz.” propagandaları devreye girer.

ŞARA’NIN HAYALİNDEKİ SURİYE

Daha önce de “Demo-Krat Kürdistan” için bu Kaka-Kratlar çok uygun bir malzemeydi. Şimdi de Ahmet Şara’nın hayalindeki ‘Birleşik Suriye Emirlikleri’ devletini kurmayı arzulayanlar Şara rejiminin kadim Kaka-Kratları IŞİD-DAEŞ ve ‘Sünnilerin Ensarları’ gibi daha kötü kokan Kaka-Kratların tehdit ettiğini tedavüle soktular. Gerçekten de mayıs ayında bu Kaka-Kratların Halep, Şam ve Hama kırsalında terör faaliyetlerine hız verdiler. Dün de ilk kez Suriye’nin güneyinde (Dürzilerin yoğun yaşadığı) Sveyda kırsalında Şam yönetimine bağlı askerlere bombalı araçlarla saldırdılar. Dürzi silahlı örgütlerin, İsrail askerlerinin, ABD ordusunun ve ona bağlı ÖSO askerlerinin cirit attığı bu bölgede IŞİD-DAEŞ’in askeri eylemler yapabilmesi ancak onların görmezlik derecesi kadardır. ABD Başkanı Trump 11 Ağustos 2016’da; “IŞİD, Başkan Obama'yı onurlandırıyor. O, IŞİD'in kurucusudur. IŞİD'i o kurdu. Ve kurucu ortağı sahtekar Hillary Clinton’dur.” demişti.

BARAK’IN VAATLERİ

Barak Huseyin Obama gitti Thomas Barak geldi. Thomas Bey ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi’dir. İkinci bir sıfatı daha vardır; Donald Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi’dir. Kıssadan hisse bölgemiz, “Müslüman, İslam dünyasının dostu” olarak pazarlanan Barak Obama ve Kaka-Kratlarından çok çekti. Bugün “Lübnan asıllı, Arap asıllı, bölge devletlerinin dostu, Osmanlı vatandaşı ailenin evladı” diye pazarlanan Barak, Türkiye, zengin petro-dolar Körfez ülkeleri, Avrupa ve ABD ile Suriye’yi şahlandıracağını, Kaka-Krat rejimden Demo-Krat rejime dönüştüreceğini, İsrail ile Şara arasında güzel ilişkilerin tesis edileceğini, El-Colani Ahmet Şara ile birlikte çok kötü kokan Kaka-Kratlarla savaşacağını vaat etmiş.

Fransız ve İngiliz sömürgeciliği, taksim ve talanının nişanı olan Sykes-Picot projesini eleştiren, bizler onlar gibi Kaka-Kratlar değil Demo-Kratlar olacağız diyen Thomas Barak’ı (Thomas Barrack diye yazıyorlar) mercek altına alacağız. Bu esnada Avrupa devletleri Suriye’de Alevi katliamlarını organize ettikleri, daha önce Ezidi, Kürt ve diğer topluluklara karşı insanlık suçları işledikleri iddiasıyla Süleyman Şah, Hamza Tugayı ve Sultan Murad gibi örgütler ve bunlardan sorumlu, El-Colani lakaplı Ahmet Şara yönetiminin ordusunda “General” olan Muhammed Hüseyin El-Casim (Abu Amşa lakaplı) ve “General” Seyf Bolat (Abu Bekir lakaplı) için yaptırım kararı aldı.

SOPA SALLIYORLAR

Suriye'deki çeşitli mezheplere mensup kişileri bünyesinde barındıran Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) geçen hafta Ahmet Şara'yı savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekle itham eden bir dilekçeyi Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’ne sunmuştu.

Demo-Krat maskeli Kaka-Kratlar Türkiye’yi sadece Yunanistan, Kıbrıs ve Suriye’den kuşatmıyor. Türkiye ile bağlantılı olduğu iddia edilen örgüt ve şahıslar üzerinden uluslararası ceza mahkemeleri üzerinden de sopa sallamaktadır. Hükûmetimiz ise karanlıkta ıslık çalmaya devam ediyor.

aydınlık