Yağ Krizinin Ardındaki Gerçekler!

GİRİŞ: 12.03.2022 06:24      GÜNCELLEME: 12.03.2022 06:24
Rasthaber - Bir arkadaşım sürekli inen çıkan fiyatları gördükçe hep şu soruları sorar: Ne oldu da domates, soğan, patates, hıyar birden bire fiyatının üç katına çıkıp, çıkıp da sonra tekrar aynı fiyata geri dönüyor? Olan ne birden bire herkes hıyar yemeye mi başladı? Ne yani gökten birden bire sebze mi yağdı da şimdi de fiyatlar düştü!

Gıda fiyatları ile kimler nasıl oynuyor?

Maalesef Türkiye gıda tarihinin en büyük stokçuluğunu ve fiyat spekülasyonunu yaşıyor. Bunu küçük esnaf ve üretici değil bizzat büyük sermayedarlar yapıyor ve bu hükümet buna zemin hazırlıyor yöneticileri de bu sermaye gruplarından nemalanıyor ya da gizli ortaklıklarını yapıyorlar.

Geçen yıllar patates ve soğanda yapılan bu menfur olay bu günlerde birçok gıda ürününde ve özellikle sıvı yağda yapılıyor.

4 Mart 2022'de, ithalat rejimi kararında değişiklik yapılarak, ayçiçeği, mısır, kolza ve Palm yağı gibi ürünlerde 30 Haziran 2022’ye kadar gümrük vergisi sıfırlandı.

Şubat ayında da yine 20 ürüne ilişkin yetki alan Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, cuma gününden itibaren zeytinyağı, fasulye ve kırmızı mercimek ihracatına da kısıtlama getirmiş. ithalât yapmak isteyenlere de büyük kolaylık sağlandı. Devlet kendi payı olana gümrük vergisinden feragat etti(!)

Tüm bunların ay çiçek yağının ucuzlaması için yapıldığını düşünüyorsunuz öyle değil mi? Ama yanılıyorsunuz. Çünkü sizi buna ikna etmek için öyle söylüyorlar. Her zaman ki gibi sağ gösterip sol vuracaklar.

Bu gerçekten doğru olsaydı mezkûr ürünlerde şimdiye çoktan bir bolluk ve ucuzluk olması gerekmez miydi? Maalesef tam tersi ay çiçek yağı stokları tükenmiş ve kıtlık varmış gibi millet marketlere üşüştü ve izdihamlar yaşandı. Vatandaş yaratılan havanın etkisi ile üç kuruş zararının önüne geçebilmek için ve sürekli bir vesile ile piyasalar karşısında eritilen gelirinin koruma güdüsü ile tüm elindekini yağa yatırarak üç beş ne bulduysa almaya çalıştı.

Bu piyasada birilerinin kasıtlı olarak fısıltı haberciliği yöntemiyle yağı stokları tükendi algısını ince ince işlediğini gösteriyor. Bunun yanında yukarıda belirttiğim alınan yeni ithalat rejimi kararına iyi dikkat ederseniz burada ayçiçeği ve diğer bilinen yağların arasında çaktırmadan ve sessizce PALM yağının ithalatında sağlanan kolaylık ve sıfırlanan vergileri de göreceksiniz.

Bundan sonra olacağı ben size söyleyeyim. Bu her zaman böyle olmuştur. Yurt dışında büyük stoku bulunan ve yeni veya daha ucuz ürünle piyasaya girmek isteyen yandaş önce ülkedeki aracı firmaları ile piyasada bu spekülasyonu yapıyor. Sonra hükümetteki yakınını(!) ikna ediyor ve vergileri düşürtüyor. Sonrada piyasaya kendi ürününü sürüp vurgunu yapıyor.

PALM yağı yemeklik yağ olarak piyasaya sürülecek!

Şimdi yurt dışından gelecek olan ayçiçeği değil muhtemelen CARGIL firmasının dünya distribütörlüğü yaptığı insan vücudu için çok zararlı PALM yağından başkası olmayacak. Palm yağı vücut ısısı altında katılaşabilen tek yağ ve damar tıkanıklığı ve kardiyovasküler hastalıklar için çok tehlikeli bir gıda. Türkiye gıda sanayisinde AKP'nin sağladığı imkân ile mevzuat altyapısı peyder peyi oluşturularak ele geçirdi. Ancak henüz yemeklik sıvı yağı alanına hâkim değildi. Daha doğrusu tüm dünyada bazı Uzakdoğu ülkeleri dışında Avrupa ve Amerika’da Palm yağı yemeklik yağ olarak kullanılamıyor.




Birileri bu sağlıksız yağı Türkiye piyasasına yemeklik yağ olarak sokmak istiyor ve tüm hazırlıklarını yapmış stoklarını oluşturmuş durumda ve bu yüzden ay çiçek yağını hile ve oyunlarla fahiş fiyatlara getirerek zamlandırdılar. Sadece zam değil üreticiye ay çiçeği ekimi kotası da koydurttular.

Zeytinyağı ile ilgili son haberleri de duymuşsunuzdur. AKP hükümeti geçen hafta çıkardığı yasa ile Zeytinliklerle madencilik alanlarının denk gelmesi durumunda belli şartlarla bu alanlarla madencilik yapılmasını düzenleyen yönetmelik Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe soktu. 30187 sayılı Resmî Gazete’ de 1 Mart’ da yayımlanan Maden Yönetmeliğinin 115. maddesine yapılan eklemeyle söz konusu alanlarda belli şartlar altında madencilik yapılabileceği belirtildi.

Tıpkı şeker fabrikalarının kapatılmasında takip edilen süreç işletiliyor. Önce ayçiçeği ve zeytinyağının üretimine kota vs yöntemlerle darbe vuruluyor. Daha sonra fabrikalar ve bu fabrikalarının ürün verdiği piyasadaki firmalar, bir bir ele geçiriliyor. Sonra şekerde, tütünde, tarım ilacı, gübre ve tohumda yapıldığı gibi piyasaya kaliteli sağlıklı yerli ürünlerimizin yerine daha ucuz ve kolay elde edilen ve elde edilme yöntemleri nedeniyle ve besinsel değeri itibarı ile insan ömrüne zararlı ürünleri piyasaya yine bu Siyonist firma aracılığı ile sokuyorlar.

Görünen o ki AKP her zaman ki gibi ülke menfaati ve halkın faydasından ziyade kapitalizm canavarına milletin sağlığını ve ekonomisini kurban ederek PALM yağının piyasaya tam olarak girmesinin ve yine kendi yandaşlarına yüksek karlar sağlayarak ceplerini doldurmanın peşinde!

Bunun için tıpkı Elektrik zammında yaptığı gibi yakınlarının ve yandaşlarının yüksek kârlarının düşmesini engellemek için devletin vergilerinden indirim yapma yöntemini tercih ediyor. Dev sermayedarlarının cebinden değil halkın beytülmali vergiden indirim yapıyor. Yani her zaman ki gibi fakirden alıp zengine vermeye devam ediyor.

Palm yağı neden zararlı?

2017'de Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu'nun (EFSA) palmiye yağının kanser riskine taşıdığını gündeme getirdi.

EFSA, palmiye yağının 200 dereceden yüksek ısılarda rafine edilmesi halinde, diğer bitkisel yağlardan daha çok kanserojen madde ortaya çıkarttığını açıkladı.

Palmiye yağı, doğal kırmızı rengini değiştirmek ve kokudan arındırmak için yüksek ısılarda rafine ediliyor.

EFSA' nın yanında Dünya Sağlık Örgütü, BM Gıda ve Tarım Örgütü gibi kuruluşlar palmiye yağındaki GE olarak bilinen kanserojen maddesinin yüksek olması nedeniyle bu yağın tüketilmemesi gerektiğini belirtti.




Bununla birlikte birçok sağlık uzmanı ve araştırmacı yüksek doymuş yağ oranı nedeniyle Palm yağının Kolesterol seviyesini artırarak, kalp krizi ve felç riskine sebep olduğu nedeniyle tüketilmesini men ediyorlar. Ayrıca pişirilmiş palmiye yağının yüksek tansiyona neden olduğu da verilen bilgiler arasında.

Çevre örgütleri en büyük sorunun palmiye üreten çiftliklerin yağışlı, tropik ormanlarda yaşayan orangutan gibi hayvanların nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını bildiriyorlar.

Tehlikede olanlar sadece hayvanlar da değil Uluslararası Af Örgütü'nün yayınladığı rapora göre küçük çocukların tehlikeli koşullarda palmiye yağı üretiminde çalıştırılarak tehlikeye atıldığını da belirtiyorlar. Bununla birlikte palmiye yağı üreten büyük şirketlerle yerel halk arasındaki birçok nedenle sürekli çatışmalar var olduğu raporlarda belirtilmiş.

Palmiye yağı üretimi büyük orman yangınlarına da sebep oluyor.  2015'te Singapur'u etkisi altına alan hava kirliliği Endonezya bu orman yangınlardan sebeple kirlilik seviyesi insan hayatı için tehlikeli seviyeye çıkmıştı.

En önemli sebeplerden biriside ormanlık alanların yok edilmesinin iklim değişikliklerine neden olmaları.

Tehlikede olanlar sadece hayvanlar da değil. Uluslararası Af Örgütü'nün 2016'da yayınladığı bir rapor, Endonezya'da 8 yaşındaki çocukların bile tehlikeli koşullarda palmiye yağı üretiminde çalıştırıldığını ortaya koymuştu.

Araştırmalar ayrıca palmiye yağı üreten büyük şirketlerle yerel halk arasındaki çatışmalı ortamdan söz ediyordu.

Palmiye yağı üretimi büyük orman yangınlarıyla da ilişkilendiriliyor. 2015'te Singapur'u etkisi altına alan hava kirliliği Endonezya ormanlarındaki yangınlardan kaynaklanmış, kirlilik seviyesi normal düzeyin çok üzerine çıkmıştı.

Öte yandan ormanlık alanların yok edilmesi iklim değişikliğini de olumsuz etkiliyor.

2005-2015 yılları arasında Borneo adasındaki ormansızlaştırmanın yüzde 50'si palmiye çiftliklerinden kaynaklanmıştı.

Borneo adasındaki orman kaybının yüzde 50'si palmiye çiftliklerinden kaynaklanıyor.


FATİH BİLGİN

 


YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM