Gıda fiyatları ile kimler nasıl oynuyor?
Maalesef Türkiye gıda tarihinin en büyük stokçuluğunu ve
fiyat spekülasyonunu yaşıyor. Bunu küçük esnaf ve üretici değil bizzat büyük
sermayedarlar yapıyor ve bu hükümet buna zemin hazırlıyor yöneticileri de bu
sermaye gruplarından nemalanıyor ya da gizli ortaklıklarını yapıyorlar.
Geçen yıllar patates ve soğanda yapılan bu menfur olay bu
günlerde birçok gıda ürününde ve özellikle sıvı yağda yapılıyor.
4 Mart 2022'de, ithalat rejimi kararında değişiklik
yapılarak, ayçiçeği, mısır, kolza ve Palm yağı gibi ürünlerde 30 Haziran
2022’ye kadar gümrük vergisi sıfırlandı.
Şubat ayında da yine 20 ürüne ilişkin yetki alan Tarım ve
Orman Bakanlığı’nın, cuma gününden itibaren zeytinyağı, fasulye ve kırmızı
mercimek ihracatına da kısıtlama getirmiş. ithalât yapmak isteyenlere de büyük
kolaylık sağlandı. Devlet kendi payı olana gümrük vergisinden feragat etti(!)
Tüm bunların ay çiçek yağının ucuzlaması için yapıldığını
düşünüyorsunuz öyle değil mi? Ama yanılıyorsunuz. Çünkü sizi buna ikna etmek
için öyle söylüyorlar. Her zaman ki gibi sağ gösterip sol vuracaklar.
Bu gerçekten doğru olsaydı mezkûr ürünlerde şimdiye çoktan
bir bolluk ve ucuzluk olması gerekmez miydi? Maalesef tam tersi ay çiçek yağı
stokları tükenmiş ve kıtlık varmış gibi millet marketlere üşüştü ve izdihamlar
yaşandı. Vatandaş yaratılan havanın etkisi ile üç kuruş zararının önüne
geçebilmek için ve sürekli bir vesile ile piyasalar karşısında eritilen
gelirinin koruma güdüsü ile tüm elindekini yağa yatırarak üç beş ne bulduysa almaya
çalıştı.
Bu piyasada birilerinin kasıtlı olarak fısıltı haberciliği
yöntemiyle yağı stokları tükendi algısını ince ince işlediğini gösteriyor.
Bunun yanında yukarıda belirttiğim alınan yeni ithalat rejimi kararına iyi
dikkat ederseniz burada ayçiçeği ve diğer bilinen yağların arasında çaktırmadan
ve sessizce PALM yağının ithalatında sağlanan kolaylık ve sıfırlanan vergileri
de göreceksiniz.
Bundan sonra olacağı ben size söyleyeyim. Bu her zaman böyle
olmuştur. Yurt dışında büyük stoku bulunan ve yeni veya daha ucuz ürünle
piyasaya girmek isteyen yandaş önce ülkedeki aracı firmaları ile piyasada bu
spekülasyonu yapıyor. Sonra hükümetteki yakınını(!) ikna ediyor ve vergileri
düşürtüyor. Sonrada piyasaya kendi ürününü sürüp vurgunu yapıyor.
PALM yağı yemeklik yağ olarak piyasaya sürülecek!
Şimdi yurt dışından gelecek olan ayçiçeği değil muhtemelen CARGIL firmasının dünya distribütörlüğü yaptığı insan vücudu için çok zararlı PALM yağından başkası olmayacak. Palm yağı vücut ısısı altında katılaşabilen tek yağ ve damar tıkanıklığı ve kardiyovasküler hastalıklar için çok tehlikeli bir gıda. Türkiye gıda sanayisinde AKP'nin sağladığı imkân ile mevzuat altyapısı peyder peyi oluşturularak ele geçirdi. Ancak henüz yemeklik sıvı yağı alanına hâkim değildi. Daha doğrusu tüm dünyada bazı Uzakdoğu ülkeleri dışında Avrupa ve Amerika’da Palm yağı yemeklik yağ olarak kullanılamıyor.
Birileri bu sağlıksız yağı Türkiye piyasasına yemeklik yağ
olarak sokmak istiyor ve tüm hazırlıklarını yapmış stoklarını oluşturmuş
durumda ve bu yüzden ay çiçek yağını hile ve oyunlarla fahiş fiyatlara
getirerek zamlandırdılar. Sadece zam değil üreticiye ay çiçeği ekimi kotası da
koydurttular.
Zeytinyağı ile ilgili son haberleri de duymuşsunuzdur. AKP
hükümeti geçen hafta çıkardığı yasa ile Zeytinliklerle madencilik alanlarının denk
gelmesi durumunda belli şartlarla bu alanlarla madencilik yapılmasını
düzenleyen yönetmelik Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe soktu. 30187
sayılı Resmî Gazete’ de 1 Mart’ da yayımlanan Maden Yönetmeliğinin 115.
maddesine yapılan eklemeyle söz konusu alanlarda belli şartlar altında
madencilik yapılabileceği belirtildi.
Tıpkı şeker fabrikalarının kapatılmasında takip edilen süreç
işletiliyor. Önce ayçiçeği ve zeytinyağının üretimine kota vs yöntemlerle darbe
vuruluyor. Daha sonra fabrikalar ve bu fabrikalarının ürün verdiği piyasadaki
firmalar, bir bir ele geçiriliyor. Sonra şekerde, tütünde, tarım ilacı, gübre
ve tohumda yapıldığı gibi piyasaya kaliteli sağlıklı yerli ürünlerimizin yerine
daha ucuz ve kolay elde edilen ve elde edilme yöntemleri nedeniyle ve besinsel
değeri itibarı ile insan ömrüne zararlı ürünleri piyasaya yine bu Siyonist
firma aracılığı ile sokuyorlar.
Görünen o ki AKP her zaman ki gibi ülke menfaati ve halkın
faydasından ziyade kapitalizm canavarına milletin sağlığını ve ekonomisini
kurban ederek PALM yağının piyasaya tam olarak girmesinin ve yine kendi
yandaşlarına yüksek karlar sağlayarak ceplerini doldurmanın peşinde!
Bunun için tıpkı Elektrik zammında yaptığı gibi yakınlarının
ve yandaşlarının yüksek kârlarının düşmesini engellemek için devletin
vergilerinden indirim yapma yöntemini tercih ediyor. Dev sermayedarlarının
cebinden değil halkın beytülmali vergiden indirim yapıyor. Yani her zaman ki
gibi fakirden alıp zengine vermeye devam ediyor.
Palm yağı neden zararlı?
2017'de Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu'nun (EFSA) palmiye
yağının kanser riskine taşıdığını gündeme getirdi.
EFSA, palmiye yağının 200 dereceden yüksek ısılarda rafine
edilmesi halinde, diğer bitkisel yağlardan daha çok kanserojen madde ortaya
çıkarttığını açıkladı.
Palmiye yağı, doğal kırmızı rengini değiştirmek ve kokudan
arındırmak için yüksek ısılarda rafine ediliyor.
EFSA' nın yanında Dünya Sağlık Örgütü, BM Gıda ve Tarım Örgütü gibi kuruluşlar palmiye yağındaki GE olarak bilinen kanserojen maddesinin yüksek olması nedeniyle bu yağın tüketilmemesi gerektiğini belirtti.
Bununla birlikte birçok sağlık uzmanı ve araştırmacı yüksek
doymuş yağ oranı nedeniyle Palm yağının Kolesterol seviyesini artırarak, kalp
krizi ve felç riskine sebep olduğu nedeniyle tüketilmesini men ediyorlar.
Ayrıca pişirilmiş palmiye yağının yüksek tansiyona neden olduğu da verilen
bilgiler arasında.
Çevre örgütleri en büyük sorunun palmiye üreten çiftliklerin
yağışlı, tropik ormanlarda yaşayan orangutan gibi hayvanların nesli tükenme tehlikesi
ile karşı karşıya olduklarını bildiriyorlar.
Tehlikede olanlar sadece hayvanlar da değil Uluslararası Af
Örgütü'nün yayınladığı rapora göre küçük çocukların tehlikeli koşullarda
palmiye yağı üretiminde çalıştırılarak tehlikeye atıldığını da belirtiyorlar.
Bununla birlikte palmiye yağı üreten büyük şirketlerle yerel halk arasındaki
birçok nedenle sürekli çatışmalar var olduğu raporlarda belirtilmiş.
Palmiye yağı üretimi büyük orman yangınlarına da sebep
oluyor. 2015'te Singapur'u etkisi altına
alan hava kirliliği Endonezya bu orman yangınlardan sebeple kirlilik seviyesi
insan hayatı için tehlikeli seviyeye çıkmıştı.
En önemli sebeplerden biriside ormanlık alanların yok
edilmesinin iklim değişikliklerine neden olmaları.
Tehlikede olanlar sadece hayvanlar da değil. Uluslararası Af
Örgütü'nün 2016'da yayınladığı bir rapor, Endonezya'da 8 yaşındaki çocukların
bile tehlikeli koşullarda palmiye yağı üretiminde çalıştırıldığını ortaya
koymuştu.
Araştırmalar ayrıca palmiye yağı üreten büyük şirketlerle
yerel halk arasındaki çatışmalı ortamdan söz ediyordu.
Palmiye yağı üretimi büyük orman yangınlarıyla da
ilişkilendiriliyor. 2015'te Singapur'u etkisi altına alan hava kirliliği
Endonezya ormanlarındaki yangınlardan kaynaklanmış, kirlilik seviyesi normal
düzeyin çok üzerine çıkmıştı.
Öte yandan ormanlık alanların yok edilmesi iklim
değişikliğini de olumsuz etkiliyor.
2005-2015 yılları arasında Borneo adasındaki
ormansızlaştırmanın yüzde 50'si palmiye çiftliklerinden kaynaklanmıştı.
Borneo adasındaki orman kaybının yüzde 50'si palmiye
çiftliklerinden kaynaklanıyor.
FATİH
BİLGİN