مِنَ الْمُؤْمِن۪ينَ رِجَالٌ صَدَقُوا مَا عَاهَدُوا اللّٰهَ عَلَيْهِۚ فَمِنْهُمْ مَنْ قَضٰى نَحْبَهُ وَمِنْهُمْ مَنْ يَنْتَظِرُۘ وَمَا بَدَّلُوا تَبْد۪يلًاۙ`` 

“Mü’minler içinde öyle yiğitler var ki, Allah’a verdikleri söze dâimâ bağlı kalmışlardır. Onlardan kimi sözünün gereğini yerine getirip O’nun yolunda can vermiş, kimi de sırasını beklemektedir. Onlar, verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir.” (Azhab-23)

“Inne lillah wa inne ileyhi rajiun”, biz inanların yol çizelgesidir, Ondan geldik ve hepimiz ona geri döneceğiz. Hepimizin elindeki Bilet, “gidiş ve dönüş” biletidir, bizler bu yolculuğu nasıl gerçekleştireceğiz? Allah verdiğimiz söze sadik kalarak mı yoksa şeytanın dünya aldatmacalarına kanarak mı bu yolculuğu gerçekleştireceğiz.  Dünya hayati süslenmiş çekici bir oyun sahnesi, bizler bu sahnede hangi tarafta hangi rolü üstleniyoruz? Acaba onun bilincinde miyiz? Yoksa başka tapınaklara mı meyil ediyoruz? 

İçinde bulunduğumuz zaman dahilinde gelişen olaylar tam bir ELEK öylesine bir elek ki sahte dindarlar ile muttakileri ayıran, maskelerinin düştüğü, yalanlarının aşikâr olduğu ve cahillerinde kendilerini kandırdığı bir andayız. Hakikat bir güneş gibi parlarken ne yazık ki çoğu insanlar dünyevi çıkarları ve küçük hesapları için birçok bahaneler uydurarak hakikati görmemek için inat etmekteler. Görmek istemediklerini bir tarafa bırakırsak, hakikat yolunda yürüyenleri küçümsemek ve aşağılatmak için çaba harcamaları ise tam bir kıskançlık ve satılmışlık halleridir.  

Ümmettin birer ferdi olarak, inanların birer ferdi olarak ve insan olarak Allah Yolunda hakikati zalim ve canilere haykırmakla kalmayıp onlar karşı mertçe mücadele veren Allah erlerini şehit verdik. Allah dostu, insanlık örneği Seyyid Hasan Nasrullah ve beraberindeki Allah dostlarını cani, şeytanın hizmetkarı Amerika ve batının kirli işlerini yapan şeytanın çocuğu Siyonist yapının attığı tonlarca son teknolojik aynı anda kimyasal bombalar ile şehit verdik. (Seyyid Hasan Nasrullah ve beraberinde şehit olanlara da ancak şehitlik mevkisi yakışırdı, çünkü onların duası şehit olmaktı)

Şeytanın çocuğu Siyonistler insanlıktan çıkmış, hayvandan da aşağı bir yapıda, çoluk-çocuk, kadın demeden sivilleri de bombalayarak şehid etmiştir. Filistin’de bebekleri öldürmekten zevk alan bu Siyonist terörist yapı aynı zamanda Musa taraftarı Yahudileri de canice işlediği vahşete ortak edip geleceklerini birer terörist olarak ipotek altına almış ve tüm dünya halklarının nefretini düşmanlığın Yahudi halklarına kanlı bir leke olarak kazandırmıştır. Siyonist yapının savaşı kaybettiğini en büyük işareti dünya insanlığının nefretini ve kinini kazanmasıdır.   

Filistin’de Siyonist yapıyı kuran, İngiltere, Fransa ve Amerika'dır, Yahudiler ise geçmiş tarihte olduğu gibi batının kirli işlerini yaparak onların oyuncağı olmuştur. İspanya’da Fransa’da Almanya’da devamla zulüm gören Yahudilere hep Müslümanlar kucak açmış ve insan gibi İslam toplumları içine inançlarını yaşamalarını sağlamıştır fakat Batılılar, Haçlı seferleri onlara maddi ve insan kaybına sebep olduğundan Müslüman coğrafyasında bir terör devleti kurarak Müslümanların bir araya gelmesini önlemek için bölgeyi parçalara bölerek, kontrol etmek için Siyonist terör devletini kurmuşlardır. Onların hedefi hiçbir zaman Yahudilerin özgürlüğü olmadığı gibi hiç de değildi, öyle olsaydı batının göbeğinden zulüm yaprak onları sürmezler ve huzur içinde özgür olurlardı. Batı, size devlet kuracağız diyerek Yahudilerin ruhların Siyonizm’le köleleştirerek Filistin’de kendi çıkarlarına araç ettiler. Hedefleri Araplar ve Müslümanlar arasına fitne tohumu ekerek bölgedeki kurdukları yeni Müslümana ve Arap devletçiklerini kontrol altına almaktı ki ve başardılar. 

Yahudi toplumu döktükleri kanların altında yok olacaklar fakat onları kullana efendileri ise buna seyirci olacak. Bugün onlara pis işlerini yaptırmak için maddi, silah ve istihbarat lojistik desteği vermeleri onların ilk başta güçlü gösterecek fakat dünya sadece birkaç Şeytan hizmetkarlarından ve satılmış devlet yöneticilerinden oluşmuyor. Artık insanlar demokrasiye insan hakları sloganı atanlara ve Birleşmiş milletler kurumuna inanmıyor. BM, şeytana (ABD ve ortakları) hizmet eden paravan bir organizma olduğunu açıkça kendini göstermiştir. 

Siyonist yapı, savaşı Filistin’de kaybetti, Lübnan'da sonun getirecek hamlesini yaptı. Bombalayarak savaş kazanılmaz, Filistin’i yıktılar, dümdüz ettiler fakat yerleşmediler ve de yerleşemeyecekler çünkü Filistin halkı iman gücüyle onlara galip geldi. Fakat Siyonist terör yapının yaptığı tek şey Amerika ve batının sağladığı silahlarla, maddi ve istihbarat destekleriyle bombalamaktan başka bir şey değil hedef insanlığı yok etmek, tabi bu arada dünyaya köle olmuş Müslüman kılıklı, ruhlarını para karşılığı şeytan satmış kişilerin, devlet yönetenlerin ve dünyaya köle olmuş ve de ticaret yaptıklarını sananların destekleri olmakta. Tekrar söylüyorum terörist yapı bu savaşı kaybetti ve katiyen bu savaşı kazanmaz ve kan ile para kazanlar da o kazandıkları paranın hayrını değil azabını yaşayacaklardır.

Ülkemizin TV’lerinde kendi kişiliklerinden habersiz, kimi para karşılığında kimileri de aptal oldukları için bu Siyonist yapıya hizmet etmekte. Bazıları da ırkçılığı inancın önüne geçirerek yalanlarla ve kirli bilgilerle bilinçli şekilde şeytana ve ordusuna hizmet etmekte. 

Neticede Savaşın kaybeden, politik olarak, sosyal olarak, hür insanların vicdanlarda & değerinde Siyonist terörist yapı oldu ve hiçbir hedeflerine varamadılar ve varamayacaklar. Döktükleri kanların ve mazlumların çığlıkları içinde yok olacaklar. Doğa (tabiyat) bile onların varlığını kabul etmeyecek. Onların güvendikleri bütün dalar (Silah, teknoloji, maddi destek ve gizli hizmetkarları) işlevsiz, kullanılmaz bir hal alacak tam anlamıyla o güvendikleri dalar kuruyacak ve kesilecek. 

Müslümanlar ise büyük bir imtihandan geçiyor, fitne içine düşerek taassubun kölesi olan hakikati sapıtanlar ise bu imtihanı kaybedenler olacak yaşadığımız olaylar matematiksel ve maddiyata dayalı bir olay değil, insanın değerlerin yüceltilmesi ve insanlığın özgürlüğü için verilen bir mücadeledir. Kazanlar insanlıklarını koruyanlar ve kaybedenler ise renk, inanç, ırk fark etmeden insanlığından çıkanlar olacaktır. 

Mustafa Kemal TASPINAR

12 Ekim 2024