İslam Cumhuriyeti Nasihatçılarına

GİRİŞ: 01.07.2025 18:32      GÜNCELLEME: 01.07.2025 18:32
Rasthaber - Öteden beri İslam Cumhuriyetine dost olduklarını söyleyen bizim de öyle bildiğimiz kardeşlerimiz İslam cumhuriyetine nasihatlerde bulunurlar. Eksiklerini söyler tamamlaması için tavsiyelerde bulunurlar.  

Hiç kimse kusursuz ve mükemmel değildir. Hiç kimse eleştirilemez de değildir. Mevdudi merhum bir kitabında “Eleştiri kapılarını kapatmak fitne kapılarını sonuna kadar açmaktır” der.

Dostlarımızın başlıca eleştirileri:

  • “İslam Cumhuriyeti ulusal çıkarlarını önceliyor.” Diyorlar.
  • “Bu kanaate nasıl vardınız”. Diyorum.
  • “Devletler ulusal çıkarlarını öncelerler. Devletlerin dostlukları yoktur, çıkarları vardır.” Diyorlar.
  • “Somut bir deliliniz yok mu? Mesela hangi dostunu menfaati için sattı. Hangi ulusal çıkarını ümmetin çıkarlarının önüne çıkardı”, diyorum.
  • “Sen de İslam inkılabına hiç toz kondurmak istemiyorsun. Sana göre İslam inkılabı masumdur asla günah işlemez.” Diyorlar.
  • “Siz birini suçladığınızda adam “Benim suçum nedir, suçlamalarınıza ilişkin delilleriniz nelerdir?” Dediğinde ona “sen peygamber misin, masum musun, hiç mu suçun günahın yoktur mu” dersiniz.” Diyorum.

Şimdiye kadar bu eleştiri ve suçlamalarda bulunanlardan bir tek somut delil sunduklarını görmedim. Hep genellemeler, meselelere Emperyal dünyanın çıkarcılığı, ilkesizliği, kalleşliği ilke haline getirmiş sabitelerini mutlak doğru gibi görmeler!!! Bunları kabul etmemiz mümkün değildir.

Biz İslam Cumhuriyetinin her şeyini uğruna feda etmekten çekinmediği şeyin ulusal çıkarlar, sınırlar, bayrak vs. değil. Hz. Hüseyin ve Hz. Ali’nin uğruna canlarını kurban ettiği İSLAM’dır diyoruz. (1)

  • “İran, içindeki hainleri halletmeli.” Diyorlar.
  • “Doğru ama nasıl halletmeli, hainlerini hallettiğinde yanında durabiliyor musunuz? İslam Cumhuriyetine ihanet edenlerin mutlaka bir etnik kimliği ve mezhebi vardır. Beluç hainlerinin üzerine gittiğinde Sünnilere, PDK-İ ve PJAK’lıları vinçlerde salladığında Kürtlere, MOSSAD’ın komşu topraklarındaki üretim tesislerini vurduğunda Kürdistan’a saldırdı diyorsunuz.” Bütün hainlerin MOSSAD’la çalıştıkları bilindiği halde kimse bunlar vurulduğunda MOSSAD ajanları vuruldu demiyor.

İran İslam Cumhuriyeti Amerika’nın bölgemizdeki en büyük üssü El Udeyd’i vurduğunda dünya âlimler birliği başkanı muteber(!) Karadaği saldırıyı Katara’a yapılmış saydı. Allah korusun bir Katarlı ölseydi “İran Sünnileri ve Arapları öldürdü” denilmeyecek miydi?

  • “İran, Sünni dünyadaki imajını düzeltmeli” Diyorlar.
  • Nasıl? Mesela İslam dünyasında imajı en bozuk Colani’nin yaptığı gibi mi? Başına ödül konmuş bir terörist iken “Sünni” başkentlerde kırmızı halılarla karşılanır hale geldiği gibi mi? Colani bu itibarını neye borçlu? O da Filistin direnişini komutanlarını mı tutuklasın, direnişe giden silahlara mı el koysun!

İslam Cumhuriyeti lideri Tel Aviv’de bilbordlardaki fotoğraf karesinde yer aldığında Sünni dünya ile sorunu kalır mı? Buna gönlünüz razı olur mu?

“İslam âlemi” dediğimiz ülkeler arasında birlik ve beraberlik fotoğrafta(2) görüldüğü gibi zaten mevcuttur. Hatta öyle ki geçmişte merkezi Cidde olan İslam ordusu dahi kurdular.(3) Aralarında hiçbir ciddi ihtilaf yoktur. Onları bir araya getiren, birlikte harekete geçiren motivasyon Amerikan çıkarlarına hizmet ve İsrail’in güvenliğini sağlamaktan ibarettir.

 Varlık nedeni Amerika’nın bölgemizdeki soygun ve talanına son vermek ve İsrail’i işgal ettiği topraklardan çıkarmak olan İran’ın bunların birliğine katılması asla mümkün değildir. Zaten Amerika’nın hedefi de İran’ı bu zelil birliğe katmaktan ibaret değil mi? Amerika Tahranda büyükelçilik açıp bayrağını göndere çektiğinde İran da “İslam âlemi” ile birlik ve beraberlik içine girecektir(maazallah).

Ama İslam İnkılabının aziz lideri bu zilleti asla kabul etmeyecektir. Bi-İznillah! (Emin Güneş - Hürseda)

 

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM