Rasthaber - ABD, İsrail ve Türkiye desteğiyle Şam’da iktidar olan HTŞ yönetimi, şimdi bunun karşılığının ödenmesi görevleriyle karşı karşıya: Washington HTŞ’den İsrail ve YPG için güvence istiyor, Ankara ise HTŞ’den YPG’yi tasfiye etmesini.
Her ne kadar YPG’yle ilgili talepler birbiriyle çelişiyorsa
da HTŞ iki başkente sıcak mesajlar gönderiyor; Washington’a İsrail konusunda,
Ankara’ya YPG konusunda.
İSRAİL’E DÖRT, ABD’YE BİR MESAJ
HTŞ’nin ajandasındaki öncelikli konu ABD’ye verilecek İsrail
güvencesi.
HTŞ lideri Colani’nin Şam’a vali atadığı Mahir
Mervan, bu amaçla ABD kamu radyosu NPR’ye bir demeç verdi. Mervan’ın
İsrail mesajları şöyle:
1) “Bizim sorunumuz İsrail’le
değil.
2) İsrail korku hissetmiş olabilir. Bu yüzden
Suriye’de biraz ilerledi, Suriye’yi biraz bombaladı.
3) İsrail’in ya da başka bir ülkenin güvenliğini
tehdit edecek hiçbir şeye karışmak istemiyoruz.
4) Biz barış istiyoruz ve İsrail’e ya da
herhangi birine karşı olamayız.
5) ABD, İsrail ile iyi ilişkiler kurmayı
kolaylaştırmalı.” (harici.com.tr, 27.12.2024)
ABD’NİN COLANİ’DEN TALEPLERİ
Konu hakkında kamuya açık konuşma yetkisi olmayan bir ABD’li
yetkili, Mervan’ın demeç verdiği ABD kamu radyosu NPR’ye “HTŞ’nin
mesajını İsrail’e ilettiklerini” açıkladı.
Aslında Şam Valisi Mervan’ın İsrail mesajları,
ABD heyetinin Colani’yle görüşmesinde talep ettiği beş şarttan
İsrail’le olanın kabulü anlamına geliyor.
3 Aralık’ta bu köşede “ABD’nin Colani’den beş
talebi” başlığıyla yazmıştım. ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu
İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf, Şam’da
görüştüğü HTŞ lideri Colani’den İsrail’le ilgili şu talepte
bulunmuştu: “Yeni Suriye’nin hiçbir şekilde İsrail’e tehdit
oluşturmayacağı garanti edilmeli.”
İşte Şam Valisi Mervan, bu talebi kabul ettiklerini
açıklamış oluyor; “İsrail’le bir sorunumuz yok” diyor, “İsrail’e karşı değiliz”
diyor, “İsrail’in güvenliğini tehdit etmeyiz, ettirmeyiz” diyor, hatta
güvenliğinin tehdit edildiğini düşündüğü için İsrail’in Suriye’de “biraz
ilerlemesini” de haklı buluyor!
ADRES: GENİŞ ASTANA
ABD, İsrail ve Türkiye desteğiyle beklemediği hızda Şam’a
giren ve Beşşar Esad yönetimini deviren HTŞ’nin günün sonunda
Suriye’yi tek başına yönetemeceğini Washington da görüyor, Ankara da.
İki başkent bu nedenle Şam yönetiminin
oluşturulmasına bir başka ülkenin karıştırılmamasında şu aşamada mutabık ama
kendi renklerini verme konusunda da güçlü rakip durumundalar.
Moskova ise Ankara’ya süreci “geniş Astana” ile yönetmeyi
teklif ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, “Rusya’nın
Türkiye ve İran’la birlikte, bazı Arap ülkelerinin de katılımıyla, Suriye’deki
tüm süreçlerin konsolide edilmesinde ve seçimlerin herkes tarafından tanınacak
şekilde düzenlenmesinde destekleyici rol oynamaya hazır olduğunu” ifade
etti (cumhuriyet.com.tr, 26.12.2024).
Dolayısıyla Şam’da “asıl yönetim” mücadelesi daha
yeni başlıyor.
cumhuriyet