Bu planın temel amaçları; sömürge devletler için Cezayir’de
olduğu gibi yerleşim kolonileri, Avrupa Siyonist Yahudi sermayesi için yerleşim
kolonisi inşa etmek. Aynı dil familyasından olan, ortak bir tarihe sahip Arabi
milletini din, mezhep ve etnik olarak bölmek. Güçlü bir Arabi devletin
oluşmasına izin vermemek.
Bir coğrafi bütünlük arz eden Şam ve Mısır arasına İsrail’i
bir tampon kuvvet olarak inşa etmek ve iki ülke arasındaki karasal bağlantıyı
kesmek. Siyonist Yahudi devletini tehdit edecek tüm unsurları etkisiz hale
getirmek.
Fransa, İngiltere ile birlikte Irak petrolünü kontrol ve
talan etti. ABD, İngiltere ve Fransa misyonerlik faaliyetlerine hız
verdi. Batı aklı ve çıkarlarına hizmette kusur etmeyecek kadroların
yetiştirilmesi için okullar ve üniversiteler açıldı.
'DEMOKRASİ' UĞRUNA
Suriye’de 1936’dan itibaren ve bağımsızlığını kazandığı 17
Nisan 1946’dan sonra kurulan hükümetlerin ezici çoğunluğu Arabi formatında
Mustafa Kemal’in Altı Ok'unda ifadesini bulan temel prensipleri uygulamıştır.
Suriye’nin Milli Kurtuluş Mücadelesi ve mezhep ve etnik temelde bölünmeyi
reddeden Suriye halkının direnişini bir önceki yazımızda anlatmıştık.
2011’den sonra Suriye’de malum yalanların başında gelen
demokrasi için yüzlerce milyar dolar harcadılar, dünyanın tüm demokrasi,
hoşgörü ve hürriyet emsali lejyonerleri Suriye’ye taşındı. Sınırlarını sonuna
kadar açtılar. Medya, istihbarat, para, suikast, koyun keser gibi insan
kesmeler, devlet memurlarını çalıştıkları binalardan canlı aşağıya atmalar tüm
bu çabalar sadece demokrasi içindi.
El-KAİDE'DEN DOĞMA DEAŞ'TAN OLMA
Bu emsal demokratların en sevdiği sloganlar, ‘Hristiyanlar
Beyrut’a, Aleviler tabuta’ şiarlarıydı. Esad ve yönetiminin suçlarını, ‘Esad’ı
yıkan Esad’, ‘Suriye’den alınması gereken dersler’ ve ‘’Zalimlere şeytanları
musallat ettik’’ yazılarımızda ayrıntılarıyla anlattık.
"Zalim Esad" yıkıldı. Tüm dinleri, mezhepleri ve
etnik gruplarıyla Suriye halkının ezici çoğunluğu Esad yönetiminden, devletin
tüm damarlarına sirayet etmiş rüşvet sarmalından, beşli çetesinden,
savaşlardan, terörden ve ekonomik sefaletten bıkmıştı. Arkasında böyle bir
Suriye’yi bırakarak Rusya’nın himayesine sığındı.
Suriye’deki mevcut tablo fiilen ancak şimdilik İsrail, ABD
ve Türkiye’nin çıkarına hizmet etmektedir. İsrail, Esad yönetiminden kurtuldu.
Suriye’nin Gazze’de HAMAS ve müttefiki silahlı örgütlerden, Batı Şeria’da
yanına Mahmut Abbas’ı da alarak kendisine tehdit oluşturan her şeyden
kurtuluyor. En büyük ve en azılı düşmanı Lübnan Hizbullah’ın askeri ve siyasi
lider kadrosunu katletti.
Güney Lübnan’ı işgal edemedi ama Hizbullah’a ağır darbeler
vurdu. Suriye’de yüzlerce sorti yaparak Esad’ın sonunu getiren koşullara
katkıda bulundu. Suriye sahasının en demokratik, en ılımlı ve popülist örgütü
el-Kaide’den doğma, DEAŞ’tan olma, El-Nusra’dan türeme, HTŞ lakaplı
ve takım elbiseli kravatlı Ahmet Hüseyin Şara el-Colani Esad’ın sarayına
oturtuldu.
BAKIN SİZDENİM MESAJLARI
İsrail istediği gibi istediği yere askeri operasyon yapıyor.
Suriye’nin kara, hava ve deniz gücünü yok etti. Colani orduyu, polis
teşkilatını, istihbaratını, bürokrasisini, mahkemelerini, kapıcısından en üst
görevlisine tasfiye etti.
Geçici Hükümet olduğunu söylüyor ama hükümet kuruyor,
bakanlar atıyor, emirnameler yayınlıyor, kendisi dışındaki tüm örgütlerin silah
bırakmasını talep ediyor. ABD ve İsrail’e artık Esad yok lütfen çekilin diyor.
Lütfen beni terör listesinden silin diyor.
Beni ve bakanlık verdiğim çok demokrat mücahit yoldaşlarım
geçmişte bir halt yemiş olabilir, insanız hata yapmış olabiliriz ama akıllandık
BM Güvenlik Konseyi kararlarını kaldırın, abluka ve ambargoları bitirin diyor.
Hristiyanları severim bakın Noel için iki gün tatil ilan
ettim, Dürzilerle Alevilerle kucaklaşıyorum, bu kundaklamaları, katliamları
yapanlar eski rejimin çeteleriyle halen emirlerimi uygulayamayan acemi
mücahitlerimiz ve intikam duygusundan heniz kurtulamamış öfkeli Sünni
kardeşlerimiz ama bunları da halledeceğiz diyor.
AÇIKLAMALARA DİKKAT
Ne derse desin ABD ve İsrail Suriye’yi bölmeden
durmayacaklar. İngiltere ve Fransa da topa girecek. İran ve Rusya da rahat
durmayacak. En büyük yük Sayın Erdoğan’ın omuzlarında olacak. Anlatalım; HTŞ,
Türk istihbaratı ve Dışişleri Bakanlığımızın kontrolünde olduğunun görüntüsünü
veriyor.
Bizimkiler bu görüntüyü baş tacı ediyor. Suriye’yi biz
tanzim ediyoruz, Colani ile yıllara dayalı ilişkimiz var, Suriye ile deniz ve
kara sınırları tahdit ediyoruz, Suriye denizinde yüzlerce milyar değerinde 3,4
trilyon metreküp doğalgaz, yüzlerce milyar değerinde petrol, yüzlerce milyar
değerinde fosfat var biz çıkaracağız, zengin olacağız açıklamalarını dünyayla
paylaşıyoruz.
Halep, Hama bizim Osmanlı toprağıydı diyoruz. Bu örgütün
hamisi ve destekçisi Sayın Erdoğan’a karşı uluslararası cezalandırma devreye
sokulur.
Mısır’da tek adam rejimi Hüsnü Mübarek’i Müslüman Kardeşler
Örgütü'ne (Muhammed Mursi) devirttiler. Ardından onları, bağnaz, tehlikeli,
aşırı diye yaftaladılar ve onları esas adamları Sisi ile devirip Mısır’a tam
musallat oldular.
Benzer bir senaryoyu Suriye’de de uygulayacaklar. Tek adam
rejimi Esad’ı Müslüman Kardeşler'den çok daha aşırı, bağnaz ve tek adam rejimi
muhibbi Şara Colani’ye devirttiler.
Colani’yi Türkiye’nin kucağına bıraktılar. Sayın hükümetimiz
ve medyası bu zaferi kendine mal etti. Şara Colani iç cepheyi kazanamaz. Buna
ne gücü, ne zihniyeti ne de programı müsait değildir. Görünen köye kılavuz
istemez. İdlib tecrübesiyle sabittir ki sinekten bal alınabilirse bunlardan
Suriye milletinin temsilcisi olabilir.
İKİ ARADA BİR DEREDE
Son merhalede Şara Colani iki cepheden birisini tercih
edecektir; İsrail, ABD, İngiltere veya Türkiye, Rusya arasında seçim yapmak
zorundadır. Türkiye’yi kayırır ve onun çıkarlarına öncelik tanırsa Şara Colani
ve hükûmetini mezhep savaşları, ekonomik baskılar ve cezalandırmalarla
yıpratırlar, üzerinde sallanan terör kılıcı başına düşer.
Azınlıkları koruma, terör örgütünün işgaline son verme
gerekçeleriyle dış askeri müdahaleye yol veren BM 7. maddesi işletilir. Veya
Sayın Erdoğan’ın ABD ve İsrail’in varlığı ve sahada onların güdümünde olan
başta YPG olmak üzere terör örgütlerini kabul etmesi karşılığında verilecek
pastaya razı olur.
Şara Colani’nin Muhammed Mursi gibi devrilmesine sessiz
kalır. Suriye’nin etnik ve mezhep kökeninde bölünmesine itiraz etmez.
Bu esnada Türkiye’nin Suriye hamlesine mukabil Kıbrıs’ta
İsrail, İngiltere ve ABD’nin askeri hazırlığı içinde olduklarına dikkat
çekelim. “Aman Petrol” şarkısı vardı.
Petrol, doğal gaz, su kaynakları, pazarlar ve İsrail’in
bölgenin tek mutlak gücü olması, 100 senedir aynı filmi izliyoruz. Ve bu filmin
baş mafyalarına yaranmak için takla atan figüranlar ile senin dinin benim
mezhebim senin ırkın benim kökenim uğruna heba edilen milyonlar.
aydınlık