İran İslam Cumhuriyeti, dünyanın en zengin muhalefet cephesinden muzdarip ve Amerika bloğu bu muhalefet cephesinin baş destekçisi. Bu cephenin İslam İnkılabı'na karşı yürüttüğü kampanya yöntemlerine şahit olunca yürüttükleri sistemli saldırının farkına varacaksınız.

İran'da İslam Cumhuriyeti'ne karşı garip savaş yöntemleri yaygınlaştı ve son olaylarda bu sürecin devamına tanık olduk; Geceleri araba farlarını yakmak, sokakta geri vitesle gitmek, bir sivil itaatsizlik biçimi olarak parklarda buluşmak ve ülke pazarında temel mallarda kıtlık yaratmak için çok fazla meyve satın almak bu yöntemlerden birkaçı.

Protesto aracı olarak kullanılan yöntemlerden bazıları da şöyle:

Aynı anda yüksek elektrik tüketimi: Prosedür şöyle işliyor: saat 21:00'de (elektrik tüketiminin zirvede olduğu saatler) haberlerin saat 21:00'de başlamasıyla aynı zamanda (bu elektrik kesintisine yol açmak suretiyle halkın haberleri izlenmesini engelleme amacı da güdüyordu), protestocuların yüksek kullanımlı bir elektrikli cihaz (tercihen son derecedeki bir ütü) kullanması. Elektrik süpürgesi, saç kurutma makinesi, ısıtıcı vb aletler 4 dakikalığına prizde olacaktı. Ayrıca daha etkili olmak istiyorsanız 2 veya 3 cihazı aynı anda açın diye yol gösteriliyordu. Muhsin Sazegara bu yöntemin yaratıcısıydı.

Işıkları bir dakikalığına kapatıyoruz:  1401 sonbaharında yaşanan olaylarda Muhsin Sazegara'nın önerdiğinin aksine yöntemi de gördük. Londra merkezli Manoto ağının yöneticisi Keyvan Abbasi, 10 Ekim'de şöyle bir tweet attı: "Bu geceden itibaren her gece saat 9'da tüm ışıkları 1 dakikalığına kapatalım. #Mehsa_Amini"

Akşam 9'da çöp atma: (bu benim yaşadığım mahallede de halen sürdürülen bir yöntem. Çöpleri atarken aynı zamanda sloganlar atıyorlar ve sokağa çıkmayanlar da balkon ve pencerelerden eşlik ediyorlar): Yönlendirici  Tweet şöyle: "Her akşam saat 9'da ailemizle birlikte korkularımızı mahallenin çöp kutusuna atıyoruz. " Bu, en yeni yaratıcı yöntemlerinden biriydi! Tesadüfen gece rutinine ‘dövüş’ başlığı altında isim vermişler. Ve bunun için sanal dünyaya toplam 4 klip yüklemişlerdi. Şeb-i Yelda (21 Aralık) gecesine kadar bu yöntem uygulanacak ve insanlar her gece 15 dakika ile- yarım saat arasında sokaklarda kalacaktı.

Korna çalmak: 2022 sonbaharı olayları sırasında, şehirlerde rutin hayatın bir parçası olan yöntemler seçildi. Bunların arasında korna çalmak da vardı! Bu, özellikle trafiğin yoğun olduğu sırada yapılıyordu. Örneğin 1 Ekim’de BBC'ye gönderilen videolardan birinde Veli-Asr Caddesi'nin halk tarafından fethedildiği manşeti atılmıştı. Aslında durum neydi? Bu kişi sokaktaki araba trafiğini hesaba katmıştı ve ayaklanma diye izlenim vermek için doğru zamanı beklemişti.  Trafikte bulunan bazı araçlar da korna çalmaya başlayarak trafiğin tamamına el koymuş oldu. (Bu Tahran’da birçok büyük meydanda karşılaşılan bir durumdu. Zaman geçtikçe yoğunluğu azaldı. Meydan-ı Azadi tarafında aksi bir duruma da şahit oldum. Meydandan geçerken bazı vatandaşların korna çalanları video kaydına alıp polise gönderdiğini gördüm. Yani tepki iki taraflıydı.)

Gece ıslığı: 1 Ekim’de Amerika'nın Sesi'nin (VOA Farsça) Rıza Pehlevi ile yeni bir protesto yöntemini ortaya koyduğu özel bir röportajı yayınlandı. Rıza Pehlevi, sistemi felç etmenin çeşitli yöntemleri hakkında şunları söyledi: "Bazen daha az çalışarak, bazen evde kalarak... Çocuklar bunu şimdi yaparsak etkili olacağını kendileri daha iyi biliyor; Örneğin: gündüzleri sokaklara çıkın ve geceleri ıslık çalın!

Devlet arabalarının benzin deposuna şeker dökmek: İslam Cumhuriyeti muhaliflerinin İran'daki isyan planlarının devamında "Şeker ve tuz dökmek ve şehir içi otobüs koltuklarını yırtma" planı önerildi.

Gazeteleri buruşturup tuvalete atın: Pehlevi, sistemi devirmeye yönelik yönergelerinden birinde dinleyicilerine şöyle dedi: "Size, insanlara çözümümü anlatacağım. Bu rejimi her şekilde sabote etmelisiniz, sabotaj sadece bomba ve makineli tüfeklerle değildir. Normal hayata dönünceye kadar devlet dairelerinin, üniversitelerin, okulların tuvaletlerine gidip buruşturulmuş  gazeteler veya bulaşık süngerleri bırakabilirsiniz.

Elbette İslam İnkılabını destekleyen eylemler de yapılıyordu ancak oldukça geri planda kaldı. Her Cuma namazı sonrası destek yürüyüşleri olmaya devam ederken slogana-slogan bir mücadele de vardı çok yaygın olmamakla birlikte. Üniversite sıralarında dersleri sabote eden öğrencilerin yanında her gün kargaşaya inat birliğe vurgu yapan stantlarda çay dağıtan öğrenciler de var.

Bir İslam İnkılabı klasiği olarak yollara çizilmiş uluslararası terör devleti ABD ve işgal rejimi İsrail bayraklarını çiğnememek için kenarından yola devam edenler de; özellikle gidip üzerinden geçerken ‘Kahrolsun Amerika’ diye bağıranlar da var aynı kampüsün içinde.

Gözlemlemek, yaşamak ve her nefeste süregelen bir protestolar silsilesini çekmek elbette insanın aklına çok kolay bulunan çözüm yöntemlerini getiriyor. Alınmak istese önü çoktan alınabilecek olan protestoları bir kenara bırakamayız bu ülkede çünkü bunlar her 3-5 senede bir tekrarlanan durumlar. Tek bir sorunun cevabını arıyorum günlerdir: Bu ülkenin neden bir kriz yönetimi yok?

Sena Kılınç

*Farsnews’in رونمایی از 12 روش فوق سری براندازی جمهوری اسلامی!  Başlıklı haberinden derleme yapılmıştır.