‘KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR’
En nihayet insaflı partililer Kemal Kılıçdaroğlu’nun
dikkatini çektiler ve 2018’de CHP Hatay listesinde birinci sırada aday
gösterildi. Aday listesi akşam geç saatlerde açıklandı. Kendisini, eşini
aradık, tebrik ettik. Ertesi sabah ilginç bir haberle uyandık. Akşam yayınlanan
liste geri çekilmiş ve yeni bir liste hazırlanmıştı. Hanımefendinin ismi yeni
listede yer almamıştı. Onun yerine başka bir hanımefendinin ismi yazılmıştı. Bu
operasyonun arkasında Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın olduğu
söylendi. Zaman içinde maestronun Lütfü Savaş olduğu kesinlik kazandı. Hatay
örgütü ve parti kızgın, kırgın ve çok öfkeliydi. Kol kırılır yen içinde kalır
sözü üstün geldi. Bu ağır sarsıntıya rağmen arkadaşımız hanımefendi küsmedi.
Partinin aldığı kararları eleştirse de o kararlara saygı duydu ve uydu. 2023’te
Kemal Kılıçdaroğlu bu sefer insafa geldi, kararlı davrandı ve hanımefendinin
milletvekili olmasını sağladı.
Fitnenin günümüzde çok yaygın olduğunu, toplumdaki katı
kutuplaşmanın feci olduğunu Nermin Hanım ve arkadaşlarının maruz kaldığı bariz
bir örnekle anlatalım; Aday gösterilmesine itirazı olsa da partisi Lütfü
Savaş’ı HBB’ye aday gösterdiğinde çalışmalarını aksatmadı. Kemal Bey’in Genel
Başkanlığı kaybetmesinde Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun rolü aşikar. Kemal
Bey’e duyduğu vefa borcuna rağmen, şerhini koysa da, partinin selameti ve
partililerin temayülüne saygı duymuş ve Ekrem Bey için imza kampanyalarına öncülük
etmiştir. Ankara Kurultayı esnasında hem vefa borcuna saygıdan hem de eski
Genel Başkanı olması hasebiyle beraberindeki Hataylı partililer ve misafirlerle
Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ettiler. “Vay sen misin, siz misiniz Kemal
Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden” feveranlarıyla fitne ateşini yaktılar. Partisi
içinden ve dışından fitneci güruh eline fetih fırsatı geçmiş misali
karşısındaki düşman misali acımasızca saldırıyor.
“Kral öldü yaşasın kral!”, “Anamı alana amca derim. Ya
benimsin ya toprağın!” münafıklığı ne vakittir siyasete ve terbiye
zihniyetimize hükümdar oldu? Bu zihniyet muhalefetteyken böyleyse iktidarda
olduğunda ne yapar? Eleştirdiğimiz iktidardan farklı olduğumuzu yaşamak,
göstermek ve benimsemek yerine iktidara benzemek millete ve devlete ne yarar
getirecek? Nermin Hanımın aksi bir davranış göstermesi, Kemal Beyi ziyaret
etmemesi veya partinin yeni başları ne der kaygısıyla münafıklık yapmış olsaydı
işte o vakit eleştirilmeli ve uyarılmalıydı. Bilinmeli ki, Nermin hanım bu
davranışıyla çağımızda en yaygın olan nankörlük, bencillik ve vefasızlığa karşı
çok ihtiyacımız olan deva merhemine örnek teşkil etmiş ve hem gönlümüzü hem de
Hatay halkının gönlünü fethetmiştir.
NATO VE AB’Yİ GÖREVE ÇAĞIRDINIZ
CHP kurultayında yapılan tüm konuşmaları dinledim. Genel
Başkan Özgür Özel’in konuşmasını tekraren dinledim. Türkiye’nin birinci partisi
ve iktidar olmaya çok yakın vurgusu yaptı. Sayın Özel, İmamoğlu’na tutuklanması
üzerine iktidarı cuntacılık ve darbe yapmakla itham ettiniz. NATO ve
AB’yi göreve çağırdınız. Batılı dostlarınıza yeterince ses çıkarmıyorlar diye
kızdınız. Belli ki ABD’li dostlarınız da sizi hayal kırıklığına uğratmış ki
Trump’ı Erdoğancı, Erdoğan’ın sırtını Trump’a dayadığını ima ettiniz. Sayın
Özel, halkımız olağanüstü bir kurultayda olağanüstü meselelerin iktidar olmaya
en yakın genel başkan adayı olmanız hasebiyle sizden şu konular hakkında görüş
beyan etmenizi bekledi:
Kıbrıs “Rum” Dışişleri Bakanı, Sayın Erdoğan’ın kardeşim,
dostum, müttefikim dediği Ahmet Şara’yı (Colani) ziyaret etti. Doğu Akdeniz ile
ilgili önemli görüşmeler yaptılar. Ardından Fransa Devlet Başkanı Macron, Yunan
Başbakanı, Kıbrıs “Rum” Başbakanı ve Ahmet Şara (Colani) Zoom üzerinden özel
bir görüşme yaptılar. Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den kuşatan, denizdeki Suriye
doğal gazına talip, Kıbrıs’tan TSK’nın çıkarılmasını isteyen bu güçlerin zoom
görüşmeleri hakkında neden bir yorumda bulunmadınız? Erdoğan’ın kardeşim,
dostum ve Türk Devletleri Teşkilatı’nda yoldaşız dediği önce Kazakistan ve
Türkmenistan’ın ardından Özbekistan da KKTC’yi tanımazken, tanımak için adım
atmazken Kıbrıs “Rum” Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkiler kurması hakkında
neden bir eleştiriniz olmadı?
İsrail, Suriye’yi işgal ederken, ABD ile birlikte Mazlum
Abdi-Ahmet Şara (Colani) Suriye’yi mezhep, etnik ve bölgesel olarak parçalarken
ve bu parçalanma son merhalede direkt Türkiye’yi hedef alıyorken bu gelişmeler
hakkında neden bir görüş beyan etmediniz? Kurultayınızı yaparken Suriye’de
özellikle Alevi canlara karşı sistematik katliam ve soykırım devam etmektedir.
Kendilerine benzemeyen, onaylamayan koyun misali bıçaklarını yalamayan böylece
katli vacip, malı helal edilen Aleviler, Dürziler, Hristiyanlar, laik ve sufi
Sünniler, İsmaililer, Süryaniler, Ermeni, Kürt ve Türkmen canlar BM, Türkiye,
AB ve Uluslararası mercilerde terör örgütü olarak tescil edilmiş HTŞ rejimi ve
kontrolünde olan yabancı terör örgütleri tarafından sistematik bir şiddet,
işkence, keyfi tutuklama, tecavüz, mallarına el koyma ve tüm devlet
kurumlarından uzaklaştırmaya maruz kalmaktadır.
KATLİAMI DURDURMAYA YETER Mİ?
Bu katliamların durması için, katillerden hesap sorulması
için İmamoğlu için başlattığınız seferberlik misali Filistin, Lübnan ve Yemen
halkları ama özellikle ırki, dini, mezhepsel, bölgesel akrabalığı olan
Suriye’deki canlar için neden isyan etmediniz neden seferberlik ilan etmediniz?
Sizce Hatay, Adana veya Mersin’de CHP’lilerin mahalle ve ilçelerinde birkaç
miting yapmanız katliamları durdurmaya yeterli mi olacak? İsrail, Sayın Erdoğan
hükümetinin askeri eğitim ve Suriye hava savunmasına hizmet edecek askeri üs
amaçlı kullanmak istediği tüm askeri ve sivil üsleri İsrail bombalarken, Türk
mühendislerin de öldürüldüğü iddia edilirken, “İsrail ile karşı karşıya gelmek
istemiyoruz, İsrail ile ilişkiler konusunda karar Ahmet Şara (Colani)’nin”
diyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın bu açıklamaları hakkında neden
durmadınız?
NATO, AB ve ABD’nin gözdesi ve şımarık oğlanı Netanyahu ve
faşist savaş kabinesi her gün onlarca Filistinli çocuğu, gazeteciyi, hekimleri
yakmaya devam ediyor. Bununla ilgili neden görüş beyan etmediniz? Sayın
Erdoğan’ın kardeşim, dostum ve müttefik dediği Macar Orban uluslararası mahkeme
tarafından suçlu bulunmuş ve aranan Netanyahu’yu kucaklamış, taltif etmiş ve
canciğer olduğunu beyan etmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı'nın gözlemci üyesi
yapılan Macaristan ve vefasız Orban sadece aranan katil Netanyahu’yu yoldaş
bellememiş aynı zamanda Golan’ın İsrail tarafından ilhakına da onay vereceğini
Netanyahu’nun kulağına fısıldamıştır. Türkçü maskeli Macar Siyonistleri,
dönmeleri ve Netanyahu muhibbi vefasız Orban için sessiz kalan Sayın Erdoğan ve
sessiz kalan hükümetini neden eleştirmediniz?
Not: Sonraki yazımızda Rus ve yakın Suriye kaynaklarından
Esad’ın Rusya’daki hayatı ve Esad’ın anlatımıyla neden Şam’ı terk ettiğini
nakledeceğiz.
aydınlık