Sütçü İmamı Hatırlamak

GİRİŞ: 31.07.2025 22:59      GÜNCELLEME: 31.07.2025 22:59
Rasthaber -  Sütçü İmam, Maraş ilinin merkezinde bulunan Uzunoluk Camii'nde fahri olarak imamlık yapıyordu. Aile maişetini ise camiye yakın dükkânında süt satarak temin ediyordu. (Yani maaşlı imam değildi.)

"Sütçü İmam Olayı" diye bilinen hadisenin olduğu 31 Ekim 1919 Cuma günü Maraş Millî Mücadelesinde şanlı bir direnişin başladığı gündür. Bu tarihte Fransızlardan güç alan Ermeni çeteleri, Maraş sokaklarına dağılarak önlerine gelen vatandaşlarımıza hakaretler ediyorlar, mukaddesatımıza dil uzatıyorlardı. Bu esnada bir grup Fransız-Ermeni devriyesi bir hanımefendiye sataşarak peçesini yırtıyor. Bu olaya şahit olan Sütçü İmam, Cuma namazı için biriken halka seslenerek, "Namusumuza el uzatılan bir yerde cuma namazı kılmak caiz değildir, işgalcilere karşı cihad etmek her Müslümana farzdır" diyor ve düşmana karşı ilk kurşunu sıkarak Maraş ilimizde Kurtuluş Savaşı'nı bu şekilde başlatmış oluyor. Sayın okuyucumuz "Sütçü İmam’ın bu hareketi bize nasıl bir ders vermektedir? Bildiğiniz üzere 14 Mayıs 1948 tarihinden bu yana kutsal Filistin topraklarımızda Müslüman bacılarımızın iffetine el uzatılıyor, yaşlı, çocuk demeden insanlar katlediliyor. Kısacası o tarihten bu yana kutsal Filistin topraklarımızda zamana yayılmış bir soykırım yaşanıyor. En son 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana ise Gazze'de insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir canavarlık örneği sergileyen Siyonist çete katliam üzerine katliam yapıyor. İşgalci İsrail bu süreçte hiçbir sınır tanımadan, hiçbir şekilde savaş hukukuna riayet etmeden kadın, çocuk, bebek ve yaşlı demeden hastaneleri, okulları, mabedleri ve çadırlara varasıya dek bombaladı, yakıp yıktı. Başta ABD ve Batılı ülkelerin desteğini alarak bu vahşeti sergiledi ve hâlâ fütursuzca katliamlarını sürdürüyor. İşin en acı yönü ise bu canavarlığa Müslüman ülkelerin bir kısmı fiilen katkı sağlamaktadır. Kimileri bu ihaneti ticareti ve diplomatik ilişkileri kesmemekle yapıyor. Kimileri İran ve Yemen'in fırlattığı füzeleri engelleme çabasına girmekle yapıyor. Kimileri ise radar sistemlerini Siyonist çetenin hizmetine sunmakla bu ihanete katkı sağlıyor. Müslüman halklar ise kahır içerisinde mitingler yapıp tepkilerini dile getiriyor. Oysa yapılan mitinglerle bu vahşetin önü alınmıyor. Mitinglerde, "Kahrolsun İsrail" demekle İsrail kahrolmuyor. O canavar dur durak bilmeden soykırım işlemeye devam ediyor. Başka seçenekler, başka çareler aramak zorundayız. Günlerden cuma, sosyal medyaya düşen Gazze'deki acı veren manzaraları kahır içerisinde izliyorum. Çadırlar içerisinde yanan insanlar, bir binanın içerisinde beton zemine yatırılmış çocuklar kiminin ayağı, kiminin kolu kopmuş, kiminin ise bağırsakları dışarıda. Acılar içerisinde kıvranıp ağlaşıyorlar. Kahır ve göz yaşlarıyla bu manzaraları izlerden minarelerden Cuma ezanı okunmaya başladı. Bir an gözlerimi sokağa çevirdim. İnsanlar gayet sessizce huzur ve huşu içerisinde camiye doğru gidiyorlar. Bir çoğunun elinde seccade. Çünkü cemaat ezan öncesinde camiyi hınca hınç doldurmuş. İnsanlar cami avlusunda yer kapmanın telaşında. Hutbe konusu, "Düğün Yapmanın da Bir Adabı Vardır." Ne acı değil mi? Siyonist çete soykırım yaparken ve eş zamanlı olarak (söz konusu cuma gününün sabahında "Direniş Cephesi"nin en büyük destekçisi) İran'ı bombalayıp Genelkurmay Başkan'ı ve Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı başta olmak üzere komuta kademesinden üst düzey generalleri ve bilim insanlarını şehid ettiği günkü Cuma hutbesine bakar mısınız? Konu, düğün, cemiyet! Bu umursamazlık ümmet bilincine ve Müslüman kimliğine zerre kadar yakışıyor mu? Sayın okuyucumuz, "Gazze'ye bigâne kalan, komşuda olup bitene neden dikkat kesilsin ki?" der gibisiniz. İki yıla yakın bir süredir Gazze'de katliam yaşanıyor, vahşet yaşanıyor ama Sütçü İmam’ı hatırlayan yok. Bakınız, son verilere göre Türkiye'de 89 bin 817 cami var, yani 90 bin dolayında cami, 150 bin dolayında din görevlisi ve milyonlarca Cuma cemaati. Evet, Cuma namazlarında camiler tıklım tıklım doluyor, cemaatin bir kısmı sokakta hasır üzerinde namaz kılıyor. Bununla övünç duyuluyor ama gelin görün ki, Gazze kan ağlıyor, Gazze yer ile yeksan olmuş. Kimin umurunda? 150 bin dolayında din görevlisine Sütçü İmam bir mesaj vermiş olmuyor mu? Gazze'de o vahşet yaşanırken siz hangi Cuma namazını kılıyırsunuz? İslâm'da fıkhî bir kuraldır, bir yerde, "Yetişin ey Müslümanlar" diye bir feryad sesi duyulursa namazı bozup o feryada koşulmalıdır. Ama olur mu? Adam maaşlı devlet memuru statüsünde? Sütçü İmâm, süt satarak aile maişetini karşılıyordu. "Maaşım gider, çocuklarımın rızkı ne olacak?" demedi, silaha sarıldı ve işgalci Fransız gâvuruna karşı savaştı. Ey cami imamları, ey 150 bin din görevlisi, size, "Gidin savaşın" demiyoruz. Cemaatinizi peşinize takın Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin önüne gidin, TBBM Binası'nın önüne gidin. Protestonuzu orada yapın. Hükümete karşı baskı oluşturun. Sizi memurluktan mı atarlar? Atsınlar. (Aile maişetiniz için limon satın, simit satın, olmadı Sütçü İmam gibi süt satın. Korkmayın onurunuz hâlel gelmez.)

Gazze'de katliam yaşanırken, o mazlum insanların feryadı arşı alâyı titretirken siz hangi yüzle evliliğin adabından söz esiyorsunuz? Bu düpedüz hedef saptırmadır, AllahTeâlâ'nın dinini afyon olarak kullanmaktır. Karl Marks sizin gibi din tacirlerini kast ederek, "Din afyondur" demişti. Evet, sizin gibiler için din afyondur. Cemaati hutbelerinizle uyutuyor, uyuşturuyorsunuz. Gazze'ye sahip çıkmayan, Gazze için bir şey yapmayan siyasîleri nasıl ki cehennem ateşi bekliyorsa hiç kuşkunuz olmasın, sizi de o ateş bekliyor. Kapatın camileri, kapılarına kilit vurun. "Hükümet fiilî olarak Gazze'ye sahip çıkmadığı süre Cuma namazı kıldırmayacağız" deyin. Bakın neler oluyor. Sadece cami cemaati değil, erdem ve vicdan sahibi her insan sizin safınızda olacaktır, sizin eyleminize katılacaktır. Siz Kûr’ân okuyan, Kûr’ân'ın hükümlerini bilen insanlarsınız. Siz tıpkı Sütçü İmam gibi halka öncülük etmek ödevindesiniz. Üstelik o silaha sarıldı. Biz sizden bunu da istemiyoruz. Sadece hükümete karşı baskı grupları oluşturun. Halkın vicdanına ses olun yeter. Siz bunu yapın yeter. Son olarak şunu unutmayalım, Maraş’ı "Kahramanmaraş" yapan Sütçü İmam’ın o yiğitçe, kahramanca kalkışması olmuştur...

YORUMLAR

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM