Rasthaber - Küresel güç mücadelesinin çok boyutlu ilerlediği süreçte, Moskova’da kritik önemde bir zirve vardı: ÇinRusya liderleri zirvesi.
Avrupa’nın Hitler zorbalığından ve
Nazilerden kurtuluş günü töreni için Moskova’ya giden Çin Devlet Başkanı Şi Cinping,
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte
ABD başta tüm dünyayı ilgilendiren çok önemli mesajlar verdi.
Önce mesajları tek tek inceleyelim, ardından da bu
mesajlardan hareketle küresel güç mücadelesindeki son durumu ele alalım:
TARİHTEKİ EN YÜKSEK SEVİYE
Putin’in kapsamlı işbirliği ve ortaklık mesajı: “Rusya-Çin
ilişkileri, tarihteki en yüksek seviyeye ulaştı.”
Putin’in ABD’nin küresel ticaret savaşına
karşı ortaklık mesajı: “Rusya ve Çin, üçüncü ülkelerin
etkisine karşı koruma altına alınmış, sürdürülebilir bir karşılıklı ticaret
sistemi kurdu.”
Putin’in ABD’nin dolar silahına karşı
dolarsızlaşma hamlesi mesajı: “Rusya ve Çin arasındaki
neredeyse tüm ticareti operasyonlar ruble ve yuan cinsinden gerçekleşiyor.”
SAKİN VE KENDİNDEN EMİN ORTAKLIK
Şi’nin Amerikan zorbalığına karşı ortaklık mesajı: “Çin
ve Rusya, tek taraflılık, güç politikası ve zorbalığa karşı özel sorumluluk
üstlenecek.”
Şi’nin ortaklığın niteliği mesajı: “Çin ve Rusya
arasında bağ, ‘daha sakin, kendinden emin, istikrarlı ve dirençli hale’ geldi.”
Şi’nin çok kutupluluk ve ekonomik küreselleşmenin
niteliği mesajı: “Eşit ve düzenli çok kutuplu dünya, yararlı
ve kapsayıcı bir ekonomik küreselleşme için Çin ve Rusya el ele çalışacak.”
TRUMP’IN ALTIN KUBBE’SİNE ORTAK TEPKİ
Şi ve Putin, imzaladıkları ortak
bildiriyle, ABD’nin “Altın Kubbe” füze savunma sistemi
projesine sert tepki gösterdiler. İki lider, Trump’ın bu
projesinin “istikrarı derinlemesine bozacak bir niteliğe sahip
olduğunu” belirterek “ABD’nin bu projeyle uzaya silah konuşlandırmayı
öngördüğü” uyarısı yaptı. Altın Kubbe, ABD Başkanı Donald Trump’ın
göreve başlar başlamaz ilan ettiği ve 27 milyar dolar bütçe ayırdığı bir
proje. Trump bunu bir ihtiyaç diye savunabilmek için “Çin’in
hipersonik füzelerine karşı savunma sistemi” diye tanıttı.
NÜKLEER RİSK UYARISI
Şi ve Putin, imzaladıkları ortak
bildiride hem “nükleer riske” işaret ettiler hem de ABD ve
müttefikleri ile askeri ittifakları olan NATO konusunda uyarılar yaptılar:
“Nükleer beşli içindeki bazı ülkeler, Soğuk Savaş
zihniyetinin terk edilmesine bağlı kalmıyor.”
“Askeri ittifaklar, güce dayalı baskı uygulamak için
nükleer devletlerin sınırlarına kadar genişliyor. Bu genişlemeyle beraber
gelişmiş saldırı silahları sistemlerinin konuşlandırılmasına yönelik adımlar da
atılıyor.”
ABD’NİN DURDURAMAYACAĞI SÜREÇ
Mesajlar böyle, gelelim bu mesajlardan hareketle küresel güç
mücadelesindeki son duruma...
ABD’nin hegemonyasının zayıfladığı ve küresel liderliğinin
erozyona uğradığı şartlarda çok kutuplu/ merkezli bir dünya adım inşa
oluyor. ABD ve Çin, “belirleyen” iki merkezi, AB, Rusya ve Hindistan
ise “etkileyen” üç merkezi oluşturuyor.
Trump, her ne kadar Ukrayna’da “tavizli
barış” üzerinden Rusya’yı Çin’den koparmayı amaçladıysa da bunu
başaramayacağını sanırım görmeye başladı. ABD dışişleri ve savunma
bakanlıklarından gelen kimi işaretler, ABD’nin Rusya’yı AB ve İngiltere’nin
dengeleyiciliğine bırakarak doğrudan Çin’e yönelmek istediğine işaret ediyor. Amerikan
devlet aygıtı, Asya Pasifik’te Hindistan’dan Japonya’ya uzanan bir zincirle
Çin’i çevreleme stratejisini derinleştirmenin peşinde...
Sonuç mu? Washington’un hiçbir hamlesi, çok merkezli
dünyanın inşasını durduramayacak.
cumhuriyet