1. Örnek: Ukrayna ve Vekâlet Savaşı
Ukrayna’daki savaş bu durumu net şekilde gösteriyor.
2014’ten itibaren ABD, Kiev’de bir rejim değişikliğini destekledi. 2022’den
sonra ise Avrupa’yı Rusya’ya karşı sert bir pozisyon almaya zorladı. Sonuç:
Avrupa ülkeleri için ağır ekonomik yaptırımlar. Bu yaptırımlar, Rusya’dan çok
Almanya ve Fransa gibi ülkeleri vurdu. Rus gazının kesilmesiyle enerji
fiyatları fırladı, milyonlarca insan yoksullaştı, birçok sanayi tesisi kapandı.
2. Örnek: NATO, Vesayet Aracı
Savunma amacıyla kurulan NATO, bugün Amerikan hegemonyasının
Avrupa’daki askeri aracı hâline geldi. ABD, bu yapı üzerinden Avrupa ülkelerine
kendi koşullarını dayatıyor. Fransa örneği çok çarpıcı: Charles de Gaulle
1966’da Fransa’yı NATO’nun askeri komutasından çıkararak bağımsız bir yol
seçmişti. Ancak 2009’da bu karar geri alındı ve Fransa dış politikasını giderek
Washington’un çizgisine göre belirlemeye başladı (Libya, Sahel, Suriye
örneklerinde olduğu gibi).
3. Örnek: Enerji ve Zorunlu Bağımlılık
Rus gazından vazgeçen Avrupa, bu açığı Amerikan
sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) ile kapatmaya çalıştı. Ancak bu gaz çok daha
pahalı ve deniz yoluyla taşınıyor. Almanya gibi sanayide doğalgaza bağımlı
ülkelerde ekonomi yavaşladı. Bu sırada Amerikan enerji ve silah şirketleri bu
krizden büyük kâr elde etti.
4. Örnek: Fransa, Vesayetle Yönetilen Bir Ülke
Fransa’da vergi yükü artıyor, kamu hizmetleri (sağlık,
eğitim, ulaşım) çöküyor, emeklilik reformları halka danışılmadan dayatılıyor,
sosyal huzursuzluk tırmanıyor. Tüm bunlar olurken ekonomik kararlar giderek
Brüksel, Washington veya uluslararası finans çevrelerinin çıkarlarına göre
alınıyor. Eski bir yatırım bankacısı olan Emmanuel Macron, bu yeni yönetici
sınıfın bir örneği: ülkesini adeta uluslararası kontratla yönetilen bir şirket
gibi idare ediyor.
Sonuç: Uyanış Kaçınılmaz
Avrupa, şu gerçeği daha fazla göz ardı edemez: ideolojik,
ekonomik ve askeri anlamda bir sömürgeye dönüşüyor. Bu çöküşü engellemek için
Avrupa’nın yeniden bağımsızlığını kazanması gerekiyor: ulusal egemenlik, halkın
çıkarlarını önceleyen politikalar, diplomatik bağımsızlık ve zararlı dış
etkilerden (ister Amerikan ister siyonist aşırılık yanlısı lobiler olsun)
kurtuluş.
Özgürlük mücadelesi, gözleri kapayarak değil; gerçekleri
cesaretle görerek kazanılır.
M. Kemal Taşpınar