İslam İnkılabı Rehberi İmam Hamanei, 8 Şubat’ta Hamas
Liderlik Konseyi Başkanı ve üyeleriyle yaptığı görüşmede, askeri işler ve
Gazze'nin yeniden inşası ile birlikte kültürel çalışmaların planlanması ve
mevcut propaganda çalışmalarının sürdürülmesinin gerekli olduğunu belirterek
şunları söyledi: ‘Direniş güçleri ve Hamas, propaganda ve medya çalışmalarında
mükemmel bir performans sergilediler ve bu yöntem devam etmelidir.’
İmam Hamanei Doğu Azerbaycan halkıyla yaptığı son görüşmede
de askeri ilerlemelerin yanı sıra medya faaliyetlerinin de güçlendirilmesinin
önemini vurgulayarak şunları söyledi: ‘Günümüzde yazılım tehditleri donanım
tehditlerinden daha önemlidir.’
“Direniş” ve “aydınlatma” prespektifi, İmam Hamanei’nin
düşünce sisteminin tarihinde derin köklere sahiptir ve onun anılarından bir
derleme olan “Zindan ve Sürgün Hatıraları ”adlı kitapta da bu önemli ilke
vurgulanmaktadır. Bu kitabın 59. sayfasında şöyle yazıyor: “Benim kanaatimce,
şuurlu İslami fikri faaliyet, hareket ve mücadeleden ayrılırsa kuru ve cansız
olur. Dini mücadele ruhu şuurdan ve düşünceden mahrum bırakılırsa geriler ve taşlaşır.
Direnişin, bilinçlendirme ve fikri gelişimle birleşimi İslam Devrimi'nin
çizgisini oluşturmaktadır.’
Bölgesel konular uzmanlarından Muhsin Pakayin, Filistin
direnişinin direniş ve aydınlatma sahalarının koordinasyonu konusunda Fars
Habere verdiği röportajda şunları söyledi: ‘Aksa Tufanı Harekâtı bölgedeki en
önemli olaylardan biriydi. Hamas, irade, düşünce ve silahlarla elde ettiği
savaş alanındaki başarılarının yanı sıra, Siyonist rejimin savaş alanındaki
hedeflerine ulaşmasını da engelledi. Kamuoyu alanında da Siyonist rejimi ve
destekçilerini geride bırakmayı ve dünya kamuoyunu kazanmayı başardı.
Bu başarı, Siyonist rejimin, Hamas'ın dünya kamuoyunu
yönlendirme gücünü, interneti keserek, gazetecileri öldürerek ve medya
merkezlerini yok ederek azaltmaya çalıştığı bir dönemde elde edildi.
Ancak Hamas'ın yumuşak savaş gücü kendini açıkça ortaya
koymuş, sosyal medyanın uzmanlaşmış bir şekilde kullanımı ve zorlu savaş
koşullarında bilgi aktarımının yüksek hızı, dünya kamuoyunun çok sayıda doğru
haber ve raporla karşılaşmasını sağlamıştır. Aynı zamanda Siyonist rejimin ve Amerikalılar
ve Avrupalılar gibi onun destekçilerinin, medyada yer alan yalan haberleri dünya
halkları arasında yayılamamıştır. Temel hedefi medya okuryazarlığı olan el-Meyadin
gibi haber ajanslarının varlığı bu konuda oldukça etkili olmuş, bu ajanslar
Siyonist rejim tarafından defalarca hedef alınmıştır.
Sonuç olarak, Hamas ve Direniş Ekseni'nin medya
okuryazarlığı, düşmanın psikolojik savaşına karşı eşgüdümlü hareket etmesi,
hızlı ve doğru bilgi yayması, Siyonist rejimin psikolojik ve sosyal alanda
yenilmesine katkı sağlamıştır. Bu durum, İmam Hamanei’nin de dile getirdiği sosyal
medya kullanılmasının ve düşmana karşı psikolojik harekât yürütülmesinin
önemini göstermektedir.’
Direniş Ekseninin Siyonist Rejime Karşı Yumuşak Savaştaki
Zaferi
Muhsin Pakayin açıklamalarının devamında şunları söyledi: ‘İmam
Hamanei, son olarak Tebriz halkıyla yaptığı görüşmede, donanım tehditleriyle mücadele
alanında çok iyi bir konumda olduğumuzu, ancak yumuşak savaşta daha fazla çaba
göstermemiz gerektiğini vurguladı. Dolayısıyla sosyal medya ve medya
araçlarının doğru kullanımı ve anlatılar savaşında doğru ve özgün anlatıyı
ortaya koymak medya mensuplarının ve gençlerin gündeminde olmalı, düşmanın,
yalan haber ve söylemlerini kamuoyuna benimsetmesine izin verilmemelidir. Bu
konu, esir değişimi bağlamında, direniş odaklı medya okuryazarlığında da
kendini göstermiştir. Filistinli esirlerin serbest bırakılmasıyla ilgili
haberlerin yayınlanması ve bu değişim sırasında halkın esirleri sevinçle karşılaması
oldukça belirgin görüntülerdir. Bu görüntüler Filistin halkının duygularını çok
güzel yansıtıyor, ancak Siyonist toplumda hiçbir sevinç ve mutluluk duygusu
görülmüyor. Güney Gazze'den binlerce Filistinli, topraklarının işgal edilmesini
engellemek için kuzeye geldi, ancak diğer tarafta Siyonist rejimin
yerleşimcileri evlerine dönmek istemiyor ve bu farklılıklar, direniş ekseninin
Siyonist rejime karşı yumuşak bir zafer kazandığını açıkça ortaya koyuyor.
Analistler ve uzmanlar, direniş ekseninin İslam İnkılabının
temel prensiplerini ve öğretilerini uygulayarak düşmanlarına üst üste
yenilgiler yaşatmayı başardığını düşünüyor. Bu yol, direniş ve aydınlatma olmak
üzere iki temel sütuna dayanarak devam edecek ve gelecekte sadece kemale
ermekle kalmayacak, aynı zamanda nihai zafere de ulaşacaktır.’