Erbakan Hoca’yı Neden Sevdik?

GİRİŞ: 02.03.2025 17:08      GÜNCELLEME: 02.03.2025 17:08
Rasthaber -  Erbakan Hoca’yı değerli kılan neydi? Bugün hâlâ onu özlüyor olmamızın, ona şükran ve minnet duyuyor olmamızın sebebi nedir? Sadece biz değil, onu “düşman” gören bazılarının bile “Erbakan” ismini bugün hayırla yâd etmelerinin sebebi nedir?

Ağır sanayi hamlesi mi? İmam Hatipler mi? Adil ekonomik düzen mi? Başörtüsü mü? Ülkenin dört bir yanında açtığı fabrikalar, attığı temeller mi?

Hayır. Onu değerli kılan küresel istikbarın karşında durmasıydı. Bunların hepsi bir araçtı. O yeni bir dünyanın özlemini duyuyordu. Aslolan ne başörtüsüydü, ne İHL’lerdi, ne fabrikalardı, ne de teknolojiydi. Bir ülke bunların hepsine sahip olabilir ama yine de ABD’nin ve küresel istikbarın oyuncağı olabilirdi. O yüzden “Namaz kılan köleler olmayacağız!” demişti. O yüzden “Bir ülkenin asıl gücü tankı, topu değil imanlı gençliğidir!” demişti.

Onun mücadelesinin özü “Uluslararası Siyonizm’e karşı savaş” ve “İslam Birliği” idi. O, kavmiyetçi ve mezhepçi dinamiklerle hareket eden biri değildi. Başbakan olduğunda ABD’nin baskılarına rağmen ilk ziyaretini de, ömrünün nihayetinde son ziyaretini de İran’a yapmasının sebebi buydu. “Biz Türkiye’de muhalefette ama İran’da iktidardayız!” demesinin sebebi buydu. O yaklaşan tehlikeleri hep önceden görüyor, hep önceden önlem alıyordu. O “mezhepçiliğin” ve “kavmiyetçiliğin” emperyalist projenin elindeki en büyük kozlar olduğunu biliyordu. Bunun için her türlü iftiraya, her türlü dışlanmaya ve yalnız bırakılmaya karşı sabretti.

Yıllarca kendisiyle az mı alay edildi, kendisine az mı iftira edildi? Kimdi bunlar? Sadece 28 Şubatçılar mı? Gün geldi çocukken elinden tuttuğu insanlar onu hor gördü. Onun idealleriyle dalga geçti. Onu yalnız bıraktı.

Her liderin bir Kerbelâsı olur mu bilmiyorum. Ama Erbakan Hoca’nın Kerbelâsı 28 Şubat değildi. O, 28 Şubat’ı tarihin akışı içinde “değersiz bir nokta” olarak görmüştü. Erbakan Hoca’nın Kerbelâsı 28 Şubat’tan sonra başladı. Kendi evlatlarının “vefasızlık kılıcıyla” yaralandı.

Ama o asla yılmadı. Anlatmaya, hatırlatmaya, uyarmaya devam etti. Evet bazen kızdığı, sert ve keskin konuştuğu da oldu. Ama bunların hepsi onun bir çırpınışıydı. Evlatlarının uçuruma sürüklendiğini gören bir babanın feryatlarıydı onlar. Kendi evlatlarının açtığı yaraların feryadıydı.

Kanaatimce onu lider yapan asıl özelliği buydu: Psikolojik dayanıklılık. Kınayıcıların kınamasından korkmama! Kendisine karşı yapılan psikolojik baskıların hepsine sabırla, metanetle, dirayetle karşı durma. Geri adım atmama. Boyun eğmeme. Sözünü değiştirmeme. Yapabildiğince uyarma, hatırlatma.

Hep uyarma, hep hatırlatma!

O kınayıcıların kınamasına aldırmayan kişiydi. O kıblesini kaybetmeyen kişiydi. O düşmanını kaybetmeyen kişiydi. Düşmanın taktığı maskeleri görebilen kişiydi.

Erbakan hoca kimdir derseniz benim cevabım budur: Kınayıcıların kınamasından korkmayan kişi.

Bazıları diyor ki, Erbakan Hoca bugün olsaydı ne yapardı? Son nefesini verene kadar ne yapmışsa onu yapardı. Yine “Uluslararası Siyonizm” der, yine “İslam Birliği” der, yine “İnsanlığın saadeti” der, yine “D-8, D-24, D-60, D-160” derdi ve asla “Namaz kılan köleler” olmayı kabul etmezdi.

Atılan iftiralara, yapılan psikolojik baskılara, algı yönetimi ve manipülasyonlara boyun eğmez yoluna devam ederdi.

Çünkü onun asıl gayesi, hepsinin ve her şeyin ötesinde Allah'a ulaşmak, onu razı etmekti. O, "Ne yaptıysam Allah rızası için yaptım" demişti.

Seni seviyoruz ve seni özlüyoruz.

Allah’ın rahmeti senin üzerine olsun. Bıraktığın emanete hakkıyla sahip çıkanlara selam olsun.

İSLAMİANALİZ

YORUMLAR

Haci Bayazit 2 ay önce
Alemlerin sahibi Allah(c.c)ın, alemlerin emniyeti islamın fitratına yatkın yarattığı dinin ve neslin güvencesi akıl sahipleri. Bir savaşta İmam Ali(a.s)a komutanları neden hücum emrini vermediğini beklediğini sorarlar. Allah(c.c)ın emri Peygamber efendimizin Vasi/Velayeti ilanı ile dinin kemale erip sağlam kulpa bağlandığı dolayısı ile Allah(c.c)ın kulları üzerinde nimetini tamamladığı İmam Ali(a.s), onlardan bize bizden onlara dönecek olanları bekliyoruz, der. Ehli VİCDAN sahipleri, vicdani/merhamet ve marifet melaikelerinin uyanması, İmam Hüseyni meşrebine bağlı gelişir. İmam Hüseyin(a.s) meşrebi her iki alemin merhamet ve marifet ilminin kaynağıdır… Alemlerin sahibi Allah(c.c) Batini ve Zahiri ilmi birbirinin içerisine gizleyip yaratmış; hesabın görülmesi Hakkın/helalin/mazlumun onurlanıp batılın/haramın/zalimin cezalanması İÇİN. Alemleri dua/din ahlak maneviyat ve doğruluk/adalet üzerine yaratan Allah’ın aleme koyduğu Doğanın İlahi/Tunç Yasasıdır. Allah(c.c) hiçbir olayı tesadüf yaratmaz. Erdoğan da zaman zaman Derviş anı göründüğünden İl Başkanı iken bir damla rahmet isabet etti; “M.Görüş, özünde İmam Ali(a.s) Velayetine karşıdır“… islam‘da İmam Ali(a.s)ın Velayetine tağbi olmayan eninde sonunda gücü ilah edinir islam‘dan sapıtır… bundan dolayı M.Görüşü sosyal ve siyasi alandan berteraf etmesi için; lakin şeytan da Erdoğan’a yaklaştı biraz bunlar ile güçlen sonra bir çelme takar düşürsün telkini ile ABD/İsrail koltuğu altına itti… (Erdoğan ile M.Yazıcıoğlu arasında bu mesele geçiyor; Erdoğan güçlenince ABD/İsraile dirsek çeviriz diyor; Yazıcıoğlu da sonra Erdoğanı örnek alıp İngiliz Sarayına Majesteleriin huzuruna çıkmaya hazırlanıyordu.) … böylece ABD/İsrail, Erdoğan’ın yerli işbirlikçi ortağı/insi/sürücüsü olarak süfyanin mutfağında hazırlanan günah/ateşi taşıyarak bölgeye geldi. Allah’ın hesabı gereği, Erdoğan tarihin yüklediği misyonu 20 yılda 800 milyar dolara bedel ihaleden 200 milyar dolar rüşvet alarak… (2023 genel seçim öncesi ABD Basına sızdırdı rüşvetin Banka üzerinden izi takip edilerek kimlerin üzerinde olduğunu), küresel sermayeden yüksek faiz ile aldığı grediyi taşınmaza yatırıp ülkenin tapusunu taşınmazlar ile tefecilere devrederek yerine getirdi; böylece İSLAM’ın EN BÜYÜK DÜŞMANI DİN’in İÇİNİ KEMİREREK OZAN TABAKASININ KEMİRİLMESİ Yanı Sıra Deprep ile Doğal Afetlerin bir yanı‘nın gelişmesine SEBEP OLAN SİYASAL İSLAMCILIĞIN KIYAMETE KADAR TARİHE GÖMÜLMESİNİN SEBEBİ OLDU… Melun ŞEYTAN da doğası gereği GÖREVİNİ YERİNE GETİRDİ., Suriye de önce İZİNE DÜŞÜRÜP koltuk değneği yaptığı Erdoğanı DÜŞÜRDÜ üzerine de ABD ve İsraili düşürdü. İşgalci İsrail’in Suriye ye girmesi gücünü bölmesi SÜFYANİyi AÇIK ETMESİ İSLAM COĞRAFYASINDA HALKIN UYANMASI İÇİN ŞART idi; SÜFYANİnin DOĞASI GEREĞİ Batini ve Zahir ASLA KAZANMASI OLMAZ; ancak SÜFYANİye YAKIN OLUNDUĞU ORANDA ZAİYAT OLUR; BU HAL zahir de İmam Hasan(a.s) batın da İsa(a.s) meşrebidir… (İmam Hasan(a.s) zoraki muaviye ile anlaşma yaptı ki süfyani anlaşılsın sonrakiler anlaşma yapmasın Hak/Helal ile Batıl/haram kesin çizgiler ile ayırt olsun; İsa(a.s) bir müşrik taopluluk arasından geçince paçalarına sinmiş olan tozları çırpıyor ki takipcileri süfyaniden uzak olsun) yılandan çiyandan sakınıldığı gibi gece gündüz uykulu uyanık her an bütün duyu yolları ile korunmak/sakınmak en azından imanın en zayıfı ile Buğz etmek gerekir. Allah(c.c) alemleri dua/din ahlak maneviyat ve doğruluk/adalet üzerine bina etmiş olduğu üzere, itikadı ve ameli sorumluluğu gereği bütün Peygamberlerin bayrağı Hüseyni direniş cephesinin üzerindeki dini ve tarihi asla vazgeçilmez MÜCADELESİ; Allah(c.c)ın emri Peygamberinin buyruğuna uyup Gadiri Hum‘da İmam Ali(a.s) Velayetine Biat edenlerin Peygamberin den sonra Sakife’de İmam Ali(a.s)a, Biatini bozup insanları şeytanın hesabı ile günah/ateş taşımaya hazırlayarak cehennemin yollarının taşlarını döşeyen gayri müslümlerin’de islamı tanımasının önünde ki sünnü maskeli süfyani engeli berteraf ederek dünyanın maneviayat ve adalet asrına hazırlanmasına oratılı Küresel ısınma ile Kutuplarda ki Buzların kırpılmasını önleyerek (araçlardan salınan karbondioksit Ozan tabakasını delecek güçde değil) alemlerin emniyeti islamın köklerinin nem aldığı Irak Suriye Filistin ile Kutsal toprakların özgürlüğünü sağlamaktır ve Allah(c.c)ın vadi gereği gerçekleşecektir. Allah’ın sonsuz rahmeti merhamet ve sabrı Hüseyni direniş cephesi ile masum ve mazlumların üzerine olsun. Hacı Bayazıt 16.12.2024

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM