Gelişen teknoloji sayesinde olsa gerek gündemimiz o kadar
çabuk değişiyor ki, insan gündemi takip edemiyor hâle geldi.
Bununla birlikte dünyamızda enteresan durumlar, davranışlar oluyor.
Beklenmedik insanlardan, beklenmedik ideolojilerden,
beklenmedik açıklamalara, davranışlara, yaklaşımlara şahit oluyoruz.
Orak-Çekiç dendiğinde ilk akla gelen şey komünizm, İslam
düşmanlığı gelirdi.
Ama gelişen dünya şartları kimin ne zaman, hangi çıkar
doğrultusunda nasıl bir tutum sergileyeceğini neredeyse kestiremez oldu.
Tabi global dünya siyasetini, sosyal ve ekonomik durumları
iyi okuyan ve takip edenler hariç.
Genelde yıllardır dünyanın her kesimi ile ekonomik
ilişkileri olan Çin Halk Cumhuriyeti, soğuk savaş diye tabir ettiğimiz ekonomik
ve teknoloji savaşı, Avrupa ve ABD ile açık ve bariz bir şekil almaya
başlayınca, dünya siyasetinde de açıktan yer almaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde İran İslam Cumhuriyeti ile Suudi
Arabistan'ı barıştırmak için çaba harcarken şimdi de Suriye'nin Arap ülkeleri
birliğine katılması için adımlar atıp bir adım daha ileri giderek, "Ey
ABD! artık dünya halkları ve ülkeleri arasında ki plan ve oyunlarda ben de
varım" dedi.
Sen ülkeleri bölüp parçalamak için planlar yaparken biz de
ülkeleri ve halkları, Şii-Sünni demeden, Müslüman ya da gayri müslim demeden
uzlaştırmak için adımlar atmaya devam edeceğiz.
Tabine acıdır ki iki Müslüman ülkeyi bir Orak-Çekiç
zihniyeti ideolojisi barıştırmak için ön ayak oluyor.
Ama her hâlükârda, her ne çıkarı olursa olsun, 'düşmanımın
düşmanı dostumdur' bazında da olsa dünyanın jandarması artık sen değilsin,
demeye başladı.
Zaten yıllardır öz Muhammedî İslam'ın düşünce ve
hareketlerinin, ürünü olan direniş cephesi karşısında yenilen ABD ve destekçileri,
bu kez de Orak- Çekiç karşısında hezimete uğrayacaktır.
Dünya zalimlerinin hezimetlerini görme ümidi ile.....
Mehmet Yüksek