Kuşkusuz bu endişenin kaynağı, Bahçeli’nin
siyaseten Erdoğan’a mahkûm olmasıdır. Çünkü Cumhur İttifakı’nın
olmadığı şartlarda, MHP daha da eriyecek ve TBMM dışı kalacaktır.
BAHÇELİ'NİN UYARISI
Bahçeli, Erdoğan’ın o sözlerinin ardından bir basın
açıklaması yaptı. Açıklama, “Erdoğan’ın yolundan caymaya hakkı
yoktur” mesajıyla bir çağrı niteliği taşıyor ama satır aralarındaki
bazı ifadeler nedeniyle aynı zamanda uyarı gibi de okunabilir.
Zira Bahçeli’nin “Derdi vatan ve millet olan bir
cumhurbaşkanının yolundan caymaya hakkı yoktur” sözü, tersinden, aday olmadığı
durumda Erdoğan’ı “vatan ve millet karşıtlığına” pozisyonlamaktadır.
Yine Bahçeli’nin “Tarihi geriye
sarmak akıldışılıktır”, “Tarihin gerisine düşmek izmihlalle (yok
olup bitme) eşdeğerdir” şeklindeki sözleri de dikkat çekicidir ve asıl
önemlisi “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kurum ve kurallarıyla
kökleşmesi hususunda elbirliğiyle yapacağımız pek çok
şey olduğu her türlü izahtan varestedir” demesidir.
ERDOĞAN'IN DERDİ
Erdoğan’ın “Tekrar seçilme veya tekrar aday
olma gibi bir derdim yok” demesi, elbette inandırıcı değil. Sorulara
önünde yazılı bir kâğıt olmadan verilen cevaplar sırasında, muhtemelen,
cümlenin önündeki hedefi kuvvetlendirmek amaçlı bir söz bu.
Çünkü Erdoğan bu sözün hemen
öncesinde, “Yeni anayasayı kendimiz için değil,
ülkemiz için istiyoruz” demektedir ve “kendisi için
istemediği” iddiasına inandırıcılık kazandırabilmek için de
arkasından “tekrar seçilme veya tekrar aday olma gibi bir derdim
yok” demiştir.
Erdoğan’ın tekrar aday olabilmek ve tekrar seçilebilmek
diye bir derdi vardır ve o dert, bu kez gerçekten büyük bir derttir.
TÜRKİYE'NİN YENİ ANAYASAYA İHTİYACI VAR MI?
Asıl mesele de şudur: Türkiye’nin gerçekten yeni bir
anayasaya ihtiyacı var mı? Yoksa asıl ihtiyaç, anayasaya uyan bir iktidar
mıdır?
Unutulmamalı: AKP, 82 Anayasası’nın zaten dörtte üçünü
değiştirmiş durumda. Üstelik, en önemli değişim, bir ihtiyaçtan değil, Erdoğan’a
meşruiyet kazandırma gereğinden doğmuştur. Anımsayın, Bahçeli açıkça “madem
Erdoğan anayasaya uymuyor, o zaman anayasayı Erdoğan’a uyduralım” diyerek
o değişikliğin yolunu açmıştı.
Ama Erdoğan bir süre sonra kendisine uydurulan
anayasaya da uymadı. Hatta iktidar, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını
bile tanımayan, uygulamayan bir konumdadır.
Kısacası, Erdoğan’a en uygun anayasa bile, bir süre
sonra Erdoğan’a uymayacaktır. Çünkü kurallarla, yasalarla, anayasayla
sınırlanmayı kabullenemeyen bir yönetim tarzı var Erdoğan’ın. O
nedenle de Türkiye’yi uzunca bir süredir, daha çok kararnamelerle
yönetmektedir.
YENİ DEVLETE YASALLIK KAZANDIRMA AMACI
İktidarın bugün yeni bir anayasayı savunmasının önemli
nedenlerinden biri, PKK’yle yaptıkları açılıma meşruiyet
kazandırmak içindir.
Açılımı devleti dönüştürmekte kaldıraç olarak
kullanmakta, dönüşecek yeni devleti yasallaştırmak için de yeni
anayasa yapmaya çalışmaktadırlar.
Kısacası, AKP-MHP-PKK’nin Türk-Kürt-İslam rejimine
uygun bir yeni anayasadır istedikleri.
cumhuriyet