“Hitler Haklıymış” (!)

GİRİŞ: 29.12.2023 10:54      GÜNCELLEME: 29.12.2023 10:54
Rasthaber -  Uzun süredir bu cümleyi dillendirmek istiyor ama sürekli kendimle hesaplaşıyordum. Hitler gibi zalim katil faşist bir insan üzerinden bu kıyası yapmak doğru olmaz diyorum. Tüm Yahudi veya Musevileri aynı kefeye koymak doğru olmaz diyorum. Hitler sadece Yahudileri katletmedi diyorum.

Kendime yaptığım bu itirazların çoğu da doğrudur. Biz Müslümanlar olarak bir kavmi bir halkı bir topluluğu ve bir dinin mensuplarını topyekûn bir karşı duruş ile reddedemeyiz. Her olguya adalet ile bakmak dinimizin esasıdır.

Yıllarca dünya sinemasında İkinci Dünya Savaşı vesile ile Yahudi milletlere yapılan Alman mezaliminin hikayelerini izledik. İnsanların evlerine baskın yapılarak tutuklanışlarını, komşularından dostlarından sevdiklerinden koparılışlarını, kol bantları rozetler ve Yahudi damgalı kimlikler ile işaretlenişlerini, toplu şekilde tekme ve dipçik darbeleri ile araçlara doldurulup tecrit kamplarına götürülüşlerini ve çizgili mahkum elbiseleri ile açlıktan derileri kemiklerine yapışmış halde bitişik küt ranzalarda acı içinde yatışlarını, madenlerde, fabrikalarda tozlu yüzleri ve kirli elleri ile çalıştırılışlarını, hayvan muamelesi görüp aşağılanışlarını ibretle ve gözyaşları ile izledik. Tüm bu sahneleri faşizme lanet okuyarak ve mazlumun yanında yer alıp duygularını paylaşarak izledik. Üstelik yaşadığımız toplumda dini inançların çarpık anlayışları içinde milliyetçilik diye yutturulan ırkçı reflekslerin ve yozlaştırılmış yanlış inançların gölgesinde bu sahnelere bakmamıza rağmen insanlığımız ağır bastı ve olayları sadece bu yönü ile değerlendirip karşı çıktık.

Yanlış mı yaptık? Hayır elbette doğru olan İslami olan İnsani olan bu tavırdır.  Peki bugün bir şey mi değişti de bu satırları yazıyorum. Hayır hiçbir şey değişmedi. Tevhit bilinci içinde olan, nebevi ahlak ve Ehlibeyt öğretisine sahip her Müslüman her zaman olayları bu şekilde değerlendirmelidir.

Öyle ki;
Yahudilerin lanetlendiği yanlış inancını bu dinin bir görüşüymüş gibi sunulmasına rağmen, lanetlenenin bir kavim değil bir zihniyet olduğunu ve o zihniyetin ise ne Yahudilik ne Musevilik değil Siyonizm’in yani ırkçı faşizme dayanan bir düşüncenin olduğunu bilincine vararak olaylara bakmalıyız.
Bu manada Hitler faşizmi ile Siyonist İsrail faşizminin arasında zerrece bir fark olmadığı bilincine sahip olmalıyız.
Evet Hitler haksızdı ve o dönemin Yahudileri asla böyle bir muameleye maruz kalmamalıydı.
Bu gün İsrail Siyonistlerinin Hitler ile düştüğü aynı duruma bakarak bir topluluğa bir inanışa tavır almak bir Müslüman’a yakışmaz.

Çünkü Kur’an bize bunu öneriyor:

Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Herhangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun; bu, takvâya daha uygundur. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. (Maide 8)

-Adaleti ayakta tutun!
-Adalet ile şahitlik eden kimseler olun!!
-Kininiz sizi adaletsiz davranmaya itmesin!!
-Allahtan korkun!!

Bütün okullara, bütün işyerlerine bütün evlere ve bütün mahkeme salonlarına asılması gereken bir ayettir bu..

İşte bu adalet gereği tüm ön yargı ve ırkçılık ile doldurularak tefsir edilmiş ayetlere yeniden bakmalıyız:

Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları veli (vali) edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları veli edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. (Maide 51)

Bu ayet hep Yahudi ve Hristiyan düşmanlığının delili olarak kullanılmış ve Kur’an’ın gerçek mesajı bu şekilde gizlenmiştir.

Ayette geçen “evliya” (اَوْلِيَٓاءَۘ) kelimesini en uzak anlamı ile tefsir edip ve uyduruk tasavvuf anlayışları ile de bu anlamı toplumda pekiştirmişler ki insanlar gerçeği unutup aynı zamanda bir başka ayette “firavun halkını ahmaklaştırdı” esasını sağlayarak istedikleri şekilde bu topluluğu yönetebilsinler.

Elbette ki “veli” kelimesinin yönetici olduğu esasına vakıf olan insanlar sorgulayacak ve o velilerin kimler olduğunu belirten ayet ve hadislere kolaylık ile ulaşacaklardır.
Bu yüzden ayet “dost” olarak çevrildi ve bunun gereği olarak da Yahudi ve Hristiyanlar ehlikitap olarak tanımlanıp onlara İslam Şeriatı içinde özel bir hukuk alanının açılmış olmasına rağmen hor görülüp adaletsiz davranışlara maruz bırakıldılar.
Hal bu ki İslam peygamberinin ve büyük sahabe, alim ve ariflerin kendi zaman dilimleri içinde her daim Yahudi ve Hristiyan arkadaşları dostları olmuştur. Bunun örnekleri çoktur.
Halbuki ayetin gerçek manası olan “Yahudi ve Hristiyanları başınıza vali, yönetici edinmeyin” esası Kur’an’ın genel manası ile örtüşmektedir. Çünkü diğer bu dinler tahrif olmuş ve onların hukuk sistemleri bozulmuş ve insanlık için zülüm haline gelmiştir. Eğer Yahudi ve Hristiyanlar İslam topluluğunun başına yönetici olarak gelirler ise kendi şeriat ve hukukları ile hüküm etmeye kalkışacaklar ve bu da İslam Şeriatının yaşanması gereken bir topluluğu bozacak ve zulme ve adaletsizliğe yol açacaktır. Bu yüzden Alla cc ayette “kim onları veli edinirse yani yönetici yaparsa sonuçlarına katlanır ve onların zulmüne ortak olur demiş ve Allah’ın zalimler topluluğunu da hidayete ulaştırmayacağını belirtmiştir.

Konu mecrasından uzaklaşmasın diye bu bahsi daha fazla sürdürmeyelim..

Burada anlatmak istediğim asıl şey nasıl bir zaman mazlum ve mağdur olanların bundan dersler çıkartıp da kendi inanç ve anlayışlarını düzeltmezler ise kendilerine zülüm eden kişilere kolaylıkla dönüşebildikleridir. Hatta onları fazlası ile aşabildiklerini bu gün Filistin’de yaşanan Siyonist zulmünün yaptıkları ile bütün dünya ile birlikte müşahede edebiliyoruz.

Bu gün Filistin’de ikinci dünya savaşından daha şiddetli ve hızlı şekilde insanlar ölüyor. Bu gün ikinci dünya savaşı ve Filistin savaşını geçen süre ve ölüm sayısı orantısında kıyasladığımızda Filistin’de daha fazla insan, daha fazla sivil, daha fazla kadın, daha fazla çocuk ve daha fazla gazeteci öldürüldüğüne şahit oluyoruz. Artık öyle bir hal almış ki durum bu gün GAZZE, Nazi faşizminin Auschwitz - Birkenau, Belzec, Chelmno, Majdanek, Treblinka ve Sobibor'  ölüm kamplarından daha kötü durumda olduğu aşikardır. Bu kamplarda insanların barınacağı bir çatı, kötü de olsa yiyecekleri ve suları vardı. Ama Gazze’de bunların hiçbiri yok. İnsanlar tutuklanıp, toplanıp kamplara gönderilmiyor direk evlerinde bombalar ile öldürülüyor. Hitler hiçbir Yahudi ailenin evini yıkmadı ama Siyonist Yahudiler bu gün Gazze de evleri, apartmanları, siteleri, işyerlerini, ibadethaneleri yolları, köprüleri, çeşmeleri, kanalları her yeri yok ediyor. Hitler hiçbir okulu ve hastaneyi bombalamadı ama Siyonistler özellikle okul ve hastaneleri bombalıyorlar.
Bunun yanında her zaman insan hakları, demokrasi ve özgürlükten yana olduklarını iddia eden batının büyük devletleri ikinci dünya savaşı zamanında ırkçılığın, faşizmin, Naziliğin karşısında dururlarken bu gün Filistin’in ve Ukrayna’da bizzat faşizmin, ırkçılığın soykırım ve katliamların yanında yer alarak kendileri ile açık bir şekilde çeliştiler. Aslında çelişmediler onlar her zaman çıkarcıydılar kendi inanç ve menfaat ve çıkarları neyi gerektiriyorsa o kimliğe bürünüp ona göre taraf alıyorlar.
Ama halklar öyle mi?
Çoğunluk ile değil! Hristiyanlar, Museviler, Yahudiler, İngilizler, Amerikalılar, Kanadalılar, İspanyollar, Almanlar, Ortodokslar, Katolikler, Protestanlar, Luteryanlar ve daha nice kavim, inanç ve öğretiden gelen insanlar meydanlarda “Allahuekber” diyor, “Filistin’e özgürlük” diyor “Kahrolsun Siyonizm” diyorlar ve İsrail’i lanetleyip Filistin halkına bugüne kadar verilmiş en büyük desteği veriyorlar.

Peki bu insanlar o ayet de belirtilen Yahudi ve Hristiyanlar değil mi? Şimdi soruyorum size hanginiz yüzüne Filistin maskesi boyamış, boynuna Arap kefiyesi sarmış, elinde Filistin bayrağı taşıyan o Hristiyanları ya da boynunda Filistin askısı olan takkeli ve perçemli Musevi Yahudileri kucaklamak istemiyorsunuz? Hiç Allah cc böyle bir durumun ihtimalin, olabilirliğin mümkünatını “onları dost edinmeyin” ibaresi ile yok eder mi? Etmez elbette!! Tıpkı Peygamberi Muhammed (s.a.v)’nin Taif’de etmediği gibi.. Hikayeyi hepiniz bilirsiniz. Taife umutla giden Peygamber kendilerini taşlayan halktan kaçarak bir gölgeliğe sığınmak zorunda kalmıştı da Allah (cc) Cebrail (as.)’ı göndermiş ve ister ise o şehri yerle bir edeceğini söylemiş ve Hz. Resul buna razı olmamış ve sebep olarak da “o insanların soylarından gelecek sonraki nesillerde belki bir ihtimal iman eden birileri çıkar” diye belirtmişti.  

İşte 1400 yıl sonra Hristiyan ve Yahudilerden az bir kesim dahi olsa kendi fıtrat dinlerine (yani İslam’a) dönüyorlar veya dönüş yoluna bu sebeple giriyorlar. Bu yüzden bugün Filistin’de süren bu Siyonist vahşetine ve vandallığına bakarak her ne kadar Nazi anlayışını aşmış faşist bir ideolojik yaklaşımın hakim olduğunu gözlemlesem bile asla “Hitler haklıymış” demeyeceğim.  Çünkü bu sözün tefsiri bir zihniyete karşı değil bir kavme ve dolayısı ile insanlığa karşı söylenmiş bir hakaret olmaktan öteye gitmeyecektir. Bu da bize yakışmaz…
Fatih Bilgin

YORUMLAR

Metin 4 ay önce
Bence birgün gelecek,siyonizmin gerçek yüzünü bütün dünya tanıyacak,yani siyonizm in insanlığı kuşatan bütün yalanlarının üzerindeki sır perdeleri kaldırılacak,hür basın ve arşivler açılacak ve aslında Hitler in de bir siyonist elemanı olduğu sırrı ortaya çıkacak,siyonizmin yüzyıldan fazladır basın ve ekonomi siyasi aparatlarıyla bir ahtapot gibi insanlığı kuşattığı ortaya çıkacaktır,hatta tüm dünyadakimel'un yapıların da(lbgt vb kurumlar)ında siyonist yapılar olduğu açığa çıkacaktır,ve aslında hemen hemen tüm dünya liderlerinin de siyonist olduğu özellikle arapve Avrupa liderleri ve büyük şeytan liderleri ve muhaliflerine birer siyonist olduğu açığa çıkar.yoksa siyonist lerdeki bu öz güven olmazdı.
Hüseyın Sağlar 4 ay önce
Çok güzel ve isabetli bir yorumdur. Fatih Beyi tebrik ediyorum!
Hüseyın Sağlar 4 ay önce
Fatih Bey, tam da taşı gediğine koymuş. Çok güzel ve isabetli bir yaklaşımdır!
Mustafa Özsomuncu 4 ay önce
Bugün Siyonist İsrail,hitlerden beter bir zalimdir, zalimlerin iyisi kötüsü olmaz.Sadece gaddarlikta dereceleri farklıdır.

REKLAM

İLGİLİ BAŞLIKLAR

REKLAM